Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Müteselsil kefile başvuru şartını düzenleyen 6098 sayılı Kanun'un 586 ncı maddesinin birinci fıkrası emredici bir hüküm niteliğini taşısa da, kamu düzenine ilişkin bir hüküm niteliğini taşımadığı- Davalı taraf istinaf yoluna başvurmadığından,  Bölge Adliye Mahkemesince taraflarca getirilme ilkesine ve aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Her emredici hükmün ihlâli hâlinde kamu düzenine aykırılık bulunduğundan söz edilemeyeceği- 
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili-
Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için İTÜ öğretim üyeleri veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle davacıya SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bir araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Bilirkişi tarafından belirlenecek değere göre artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla katılma alacağı isteğine ilişkin açılan davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve davacı tarafça sonradan bedel artırmaya ilişkin sunulan dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep açıklama dilekçesi olduğu, mahkemece, davanın kısmi dava ve sonraki dilekçenin de ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemenin ilk kararının reddedilen araca ilişkin talebin reddi yönünden davacı kadın vekili tarafından temyiz edildiği ve hükmün sadece ticari plaka yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre, katılma alacağı talebinin niteliği gereği hukuki sebebi aynı olan tek alacak davası olması nedeniyle bozma ile bir önceki karar ortadan kalktığından infazda tereddüt oluşmaması bozma sonrası verilecek yeni karar ile alacak miktarları ve kabul-ret oranları değişeceğinden infazda tereddüt oluşmaması ve temyiz edilmeyerek bozma kapsamı dışında kalması yolu ile taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hak oluştuğu da gözetilerek bozma kapsamı dışında kalan tasfiye konusu diğer mallar (taşınmaz ve araç) yönünden de yeniden hüküm kurulması gerekirken, sadece bozma kapsamındaki yönlerden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2.maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir eylem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde yasa değişikliği uyarınca ıslah yapılabileceği-
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ziynet alacağı davasında; İlk hükmün davalı-koca tarafından temyiz edilmesi nedeni ile davalı-koca yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağı-
9. HD. 12.09.2022 T. E: 8115, K: 8821
İcra takibine vaki itirazın iptali istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.