Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan yetki kuralının kesin yetki olup olmadığı, iş kazasından kaynaklanan tazminat davaları yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun özel yetki kurallarının uygulama yeri bulunup bulunmadığı-
11. HD. 29.11.2016 T. E: 2015/11741, K: 9189-
2. HD. 26.11.2024 T. E: 752, K: 9077
6098 Sayılı TBK md. 56. maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” yasal ifadesini içerdiği, hakimin, TBK md.56 gereği manevi tazminatın miktarını tayin ederken somut olayın özelliklerini dikkate alacağı, manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde hakkaniyetin gözetilmesi gerekeceği, çünkü, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceğinin M.K. 4.maddesinde belirtildiği, ödettirilecek para miktarının tazminat ve ceza olmadığı, çünkü, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi davalının hukuka aykırı fiilinden dolayı yapılan bir kötülük de olmadığı, manevi tazminatın, zarara uğrayanda bir huzur duygusu vermesi, duyduğu elem ve ızdırabın dindirilmesini amaç edinmesi gerekeceği, o nedenle, tazminatın miktarı tayin edilirken, bu amaç ve fonksiyonun gözardı edilmemesi gerekeceği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekeceği, miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişen hal ve şartların olacağı, hakim bu konudaki takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenlerin kararında objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmesi gerekeceği-
Davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminata faiz isteği olmadığı halde, talep aşılarak kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata faiz yürütülemeyeceği-
Ceza mahkemesinin maddi vakıa tespiti hukuk hakimini bağlayacağından somut olayın özelliği itibariyle anılan ceza mahkemesindeki kararın kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
TMK. mad. 121 gereği manevi tazminat talep edebilmek için nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik haklarının da saldırıya uğramış olduğunun ispatı gerektiği-
Davacının daha önceki atamalarını davalıların gerçekleştirmedikleri; ayrıca, idari yargının iptal kararından sonra göreve başlatıldığının anlaşılmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekeceği-
İİK 5. maddesine göre sorumluluğun doğması için aciz vesikasının ibraz edilmesine gerek yoksa da, alacağın tahsil edilmesi için başka taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalı, zarar doğmuş ise zarar miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalının asıl işi konut üretmek ise de, bu durumun işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmediği- Somut davada, konut inşaatı işinin çevre düzenlemesi dahil tümüyle davalı şirkete ihale edildiği, işin bölünerek verilmesi söz konusu olmadığı gibi, kendisinin bu işte işçi çalıştırmadığı; işin sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının denetimi için personel bulundurmasının 'asıl işveren' olduğu sonucunu doğurmayacağı, denetim yetkisini aşan ve işveren olarak kabulünü gerektiren yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle davalının 'ihale makamı' olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.