Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu ancak takibin diğer borçlusuna karşı açılan davanın pasif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece davacı/şikayetçiye Harçlar Kanununun 30. maddesine uygun şekilde "...Şikayetçiye ihale bedeli üzerinden alınan bakiye 167.179,60 TL. peşin nispi harcı yatırması için gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, aksi taktirde davanın işlemden kaldırılacağının ihtarına ( ihtar edildi) " şeklinde oluşturulacak ara kararı ile süre verilmesi ve akabinde Harçlar Kanunu' nun 30. maddesindeki düzenlemeye uygun olarak karar verilmesi gerekirken nispi harç yatırılmamasını HMK. nın 114. maddesinde düzenlenen dava şartı olarak niteleyerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
Kabulün; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu- Kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı- İhalenin feshi istemine ilişkin davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava (şikâyet) olmadığı; bu nedenle ihalenin feshi isteminde davayı (şikâyeti) kabulün mümkün olduğu ve kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlular tarafından yapılan şikâyette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı (şikâyeti) kabul etmesi gerektiği-
Davalının taşınmazın bedeline yönelik usulüne uygun harçlandırarak açtığı bir dava bulunmadığı halde mahkemece taleple bağlılık ilkesi de aşılmak suretiyle taşınmazın ihale bedeline de hükmedilmesinin doğru olmadığı- Dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve mahkemece yapılan keşif sonrası belirlenen taşınmazın değeri üzerinde harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilmesinin isabetsiz olduğu-
................... tarihli satış kararında; satışa çıkarılacak taşınmaz ilanının yerel gazete ile ilanına karar verildiği, taşınmazlardan birinin muhammen bedelinin 202.300,00 TL olduğu ve 124.650,00 TL’ye ihale edildiği; diğerinin muhammen bedelinin 260.988,50 TL olduğu ve 142.500,00 TL'ye ihale edildiği görülmüş olup, bu haliyle yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı anlaşıldığından, taşınmaz satış ilanının yurt düzeyinde bir gazete ile ilan edilmesinin, alakadarların menfaatine uygun olacağının anlaşıldığı-
Satış bedeli, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğundan,1129 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçluların bu parsel yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararlarının olmadığı-
Borç, ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, bununla birlikte alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatması durumunda aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, davacı banka tarafından borçluya karşı hem kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi istemli takip başlatıldığı, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile başlatılan takibin iptaline karar verildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosya hesabına göre bakiye borç miktarının ............ TL olduğu, yargılamaya konu 07.06.2022 tarihli sıra cetvelinde davacı bankanın alacağının bu miktar üzerinden gösterildiği, davacının devam eden bir ipotek takibinin bulunmadığı, düzenlenen sıra cetvelinde ve Yerel Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İhale tarihinden sonra verilmiş ve kesinleşmiş menfi tespit kararı, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağından, icra müdürünün kesinleşen ihale karşısında tescil işlemlerinden kaçınamayacağı- İhalenin alacağa mahsuben gerçekleştiği, takibe konu alacağın ise bulunmadığının kesinleşen menfi tespit davası ile tespit edildiği nazara alındığında; ihale bedelinin tamamen yatırılması halinde taşınmazın alıcı adına tescili mümkün olup, şikayetçi tarafından ihale bedelinin dosyaya yatırılmamış olduğundan icra müdürlüğünce şikayetçinin tescil talebinin reddine karar verilmesinin doğru görüldüğü-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.