Kira sözleşmesinin kurulduğu tarihte taşınmaz 6570 Sayılı Yasaya tabi olmasa da, davalı kiraya veren davacı kiracıyı süre sonunda yasal olarak tahliye ettirmemiş olup, 6098 sayılı TBK'nun yürürlüğe girmesiyle kiralanan çatılı işyeri kirasına tabi olup taraflar arasındaki sözleşme tarafların ortak iradesi ya da bir yargı kararı ile sona erdirilmediğinden geçerliliğini sürdürdüğü-
Taraflar arasında 01.01.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğu, davacı alacaklının keşide ettiği ihtarname ile Ekim-K. dönemi için kira bedelinin ödenmesini istediği ve bu ihtarnamenin 22.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, dava ihtarda tanınan 30 günlük sürenin geçmesinden sonra 24.12.2013 tarihinde açıldığına göre davanın süresinde açıldığının kabulü ile kiralananın davanın açılmasından sonra boşaltıldığından konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybı ve sözleşme kapsamında yapılan masrafların tahsili istemi-
Kiracının, taşınmazın anahtarını ne şekilde teslim alıysa yasal olarak o şekilde kiralayanın kendisine veya yasal temsilcisine teslim etmek zorunda olacağı-
Arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemi-
Erken tahliye ve hor kullanma tazminatı ile kira ve yan gider alacağı istemi-
İşin, asıl işverenin işyerinde yapılmış olmasının muvazaa iddiasının kabulünün delili olamayacağı, zira taşeronların aldıkları işleri asıl işverene ait işyerinde yapıyor olmaları halinde, bu yerlerin alt işverenler yönünden de işyeri anlamını taşıyacağı, bu gibi durumlarda fiziki olarak tek olan yerlerin hukuki bakımdan hem asıl işverenin, hem de alt işverenin işyeri sayılacağı, alt işveren (taşeron) işçilerinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden, asıl işverenle aralarında hizmet akdi bulunmadığı için yararlanmasının mümkün olmadığının Yargıtay’ca kabul edildiği, esasen anılan sözleşmeden taşeron işçileri yararlanabilecekleri kabul edilseydi dava konumuzda olduğu gibi muvazaa iddiasında bulunulmasına gerek kalmayacağı, ayrıca davacının yararlanmak istediği asıl işveren davalının taraf olduğu TİS’nin tarafı yetkili işçi sendikasının belirlenmesi safhasında taşeron işçileri ve bu arada davacı çalışan işçi sayısının içerisine alınmayacağı, açıklanan bu nedenlerle; davalı
Delil tesbiti raporunda varlığı belirtilen hasar kalemlerinden her birinin hor kullanma sonucunda mı yoksa normal kullanımdan dolayı mı oluştuğunun ayrı ayrı belirlenmesi,normal kullanımdan kaynaklanan hasarlar varsa TBK. mad. 334 ve sözleşmenin ilgili maddesi gözönünde bulundurularak kiracının bunlardan dolayı tazminat sorumluluğu bulunup bulunmadığı değerlendirilmesi, hor kullanmadan ileri geldiği saptanan hasarların her bir kaleminin onarımı için gereken masraf tutarı ile bu onarımın yapılabilmesi için gereken sürenin ne olduğu konusunda dayanakları gösterilecek ve denetime elverişli şekilde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği- Anahtarların teslim edildiği tarihin, anahtar teslim tutanağının davacıya tebliğ tarihi olduğu- Anahtarların teslim edildiği tarihten sonra taşınmazda meydana gelen hırsızlıktan davalı tarafın sorumlu tutulmasının olanaksız olduğu-
Geçerli bir rödevans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödovansçı arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu m. 2/6'da düzenlenen asıl - alt işveren ilişkisi tanımına uygun olmadığı; tarih ayrımı yapılmaksızın ruhsat sahibinin rödovansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmayacağı-
Kiracı tarafından açılan; Kira bedelinden borçlu olmadığının tespiti, haksız ödenen kira parasının istirdadı, kira alacaklarının tahsili için kiralayan tarafından başlatılan icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davalı kiralayan tarafından talep edilen su parası ve hasar bedeli nedeni ile borçlu olmadığının tespiti, davalı uhdesinde kalan nakdi teminatın iadesi istemlerine ilişkin davada; İİK 72/6 maddesi hükmü gereğince menfi tespit davası sırasında borcun ödenmiş olması halinde davaya istirdat davası olarak devam edileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.