Ortaklığın giderilmesi istemi-
Tasarrufun iptali davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı-
6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 gününden sonra mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalara bakmakla görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Bir kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerektiği- Ölüm araştırması nedeniyle nüfus kaydının işleme kapatılmış olması nedeniyle yapılan ölüm araştırması sonuçlanıp ölüm kaydı düşülünceye kadar anılan kişinin sağ olarak kabul edilmesi ve buna göre davanın esası yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçı, yasal mirasçı olduğunu, murisiyle arasında irs ilişkisi bulunduğunu ve murisin öldüğünü kanıtlamak zorunda olup, murisin diğer mirasçılarının mirasçılığını kanıtlamak zorunda olmadığı-
Yasa koyucunun öncesi vakıf olan taşınmazların vakfına (aslına) dönmesini uygun gördüğü, bazı ayrıcalıklar dışında hazineye intikal yolunu kapatmak istediği, mülkiyeti mutasarrıfa geçmiş olan taşınmazlarda maliklerin bu yasanın yayımı tarihine kadar ölmeleri üzerine son mirasçı sıfatıyla hazineye intikal edip de bu husus tapu kaydına işlenmiş bulunanlar ayrık bırakılarak, işlenmemiş olan taşınmazların mahlülen vakfına rücu edeceği, o halde 2888 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce son mirasçı olarak hazineye intikal edip, tapuda hazine üzerine tescil edilen taşınmazların, yasada öngörülen ayrıcalıkları teşkil ettiğinden mülkiyetin vakfa dönmesine yasal olarak bulunmayacağı-
Böyle bir davada sulh hakiminin görevinin, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibaret olduğu, bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yetki belgesine dayanılarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemli davada; davacı yanında her türlü delile başvurma yetkisi bulunan mahkemenin, gerekli araştırma ve soruşturmayı yaparak oluşan duruma göre karar vermesi gerekeceği-
5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine-
Noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabileceği, sulh hukuk mahkemesinin, itiraz üzerine verdiği kararın bir örneğini ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildireceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.