Davalı tarafın dayandığı 19.08.1991 tarihli ve 18.10.1993 tarihli protokollerin Müflis Marmarabank kayıtlarında yer almadıkları, adi yazılı şekilde düzenlendikleri, (noterde onaylanmış olmadıkları); bu durumda protokol tarihlerinin HUMK.nun 299. maddesi uyarınca davacı iflas idaresini bağlamayacağı-
Dava, marka devrinin iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir...
Vekil eden davacının vekaleti kötüye kullanılmış olsa dahi imzası davacıya ait olduğu belirlenen ibraname ile vekil ibra edilmekle vekaleten yapılan işleme vekil eden tarafından onay verildiği, ibranamenin içeriğinin başka birisi tarafından yazılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği açık olduğundan, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi-
Miktar olarak kesin nitelikteki kararlarda, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin sonuca etkili olmadığı- Buna göre; mahkemece verilen kararın usule ilişkin nihai karar olduğu - Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolunun da kapalı olduğu, dolayısıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği - Davalı ve feri müdahil vekilinin istinaf başvurularının incelenmesinde, açılan davada husumetin taraflarına yönetilemeyeceği yönünde itiraz ileri sürülemeyeceği - Zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiği istinaf itirazına gelince, davacı hakkında ilk derece mahkemesince ilişim Sistemlerinin, Banka ve Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Tahsis Edilmeyen Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Maksadıyla Dolandırıcılık, Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak., Banka ve kredi kurumlarını dolandırmak suçlarından verilen cezaların onandığı- Davacının zararını Off Shore Bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zaman aşımı süresinin başlaması gerektiği -Davalı bankanın ve feri müdahilin zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki istinaf itirazlarının bu nedenle yerinde olmadığı - Off shore hesabına yatırılan anaparaya bu miktarın yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi uygulanması gerekmekte olduğu, akdi faize hükmedilemeyeceği -Dolayısıyla davalı vekili ile feri müdahil vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği -
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemi- Ticaret Mahkemesinde, eldeki davaya konu taşınmaz için tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığı, davacının M. İ., davalının A. Ticaret, temlik alanın N... olduğu, davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulü ile davacı tarafından depo edilen ... TL bedelin temlik alana ödenmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği, anılan karar uyarınca davacı ile davalı A. Ticaret arasında inançlı işlem sözleşmesi olduğunun ve taşınmazın borcun ödenmesinin teminatı olarak verildiğinin kabul edildiği ve Mahkemece belirlenen bakiye borcun da depo ettirildiği anlaşıldığına göre taşınmaz cebri icra ile davalı ...'ya ihale edilmese idi davacı tarafça mülkiyetin kazanılacağı gözetilerek davacının terditli talebinde haklı olduğunun kabulü gerektiği- Davanın mülkiyet hakkına dayalı olduğu, inanç sözleşmesinin tarafının da davalı A. Ticaret olduğu dikkate alınarak davacının bedel isteminin bu davalı yönünden kabulü gerektiği-
Tapu iptali-tescil ve alacak istekleri-
İlgili uyuşmazlıkta, arabuluculuk tutanağının düzenlenmesinde şekil şartları bakımından bir itirazın bulunmadığı, uygun şekilde düzenleme yapıldığı ve imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu, bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arubuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; bloke konulan paranın davalıya verilmemesine dair Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/49 E., 2010/384 K. sayılı kararının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi karşısında eldeki davada davalının sebepsiz zenginleşen konumunda olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davacının davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunmasının mümkün olup olmadığı-
Davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeden tahsil edilse ve kira sözleşmesi dışında belirlenen miktar üzerinde taraflar arasında zımmi bir anlaşma oluşsa da davalının, davacı tarafında maddi hata sonucu daha düşük hesaplanan kira bedellerine göre düzenlenen faturalar karşılığı ödeme yapmasının, davalıyı sözleşmeye uygun ödemede bulunması yükümlülüğünden kurtarmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.