Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Kadının eşine hakaret ettiği, buna karşılık davalı-karşı davacı erkeğin de eşine şiddet uyguladığı, eşini tehdit ettiği, bağımsız bir konut temin etmediği anlaşıldığından, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği; davacı karşı-davalı kadının da kusuru gerçekleştiğine göre, boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olup, TMK. mad. 174/1-2 koşulları oluştuğundan, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise, diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilip değiştirilemeyeceğinden (HMK. md. 141/1), tahkikat duruşmasında tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamının talebi ile iddianın genişletilmesinin mümkün olmadığı-
Davalı-davacının kusurlu eylemleri davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, davacı- davalı kadın lehine manevi tazminata hükmedileceği- Davacı-davalı kadının müşterek çocuk için 1000 TL. iştirak nafakası talebi olduğu halde istek aşılarak (HMK. md. 26) aylık daha fazla bir miktar iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Cinsel ilişkiyi sağlayamayan kocanın, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacı (kadın)ın maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kocanın, davacı-davalı kadına göre daha ağır kusurlu olduğu, durum böyleyken Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verileceği-
Fiziksel şiddet davranışı aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan; davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşullarının oluştuğu-
Karşılıklı Boşanma
Mahkemece, davalı kadının, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az kusurlu, erkeğin de ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya karar verilmiş ise de; dinlenen davacı ve davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, o halde; toplanan delillerden tarafların kusurlu olduğu kanıtlanamadığından davanın reddi gerekeceği-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-karşı davalı erkeğin eşini hırsızlıkla suçladığının, eşinin ailesine hakaret ettiğinin ve eşini sürekli aşağıladığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekeceği- Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği-
2. HD. 20.06.2019 T. E: 1697, K: 7510-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.