Sulh Mahkemesinin bu davaya bakabilmesi için tek parsel üzerindeki ana gayrimenkulde kat mülkiyeti kurulmuş olması ya da Kat Mülkiyeti Kanunun 17. maddesi son fıkrasındaki koşulları gerçekleşmiş kat irtifakı kurulmuş olması gerektiği- Bu koşullar oluşmadığı takdirde genel hükümler uyarınca müddeabihin miktarına göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği-
Kamu düzenine ilişkin bu kurallara rağmen eksik harcın yatırılması için gereken işlemler yapılmadan esastan inceleme yapılarak asıl ve birleşen davalarda karar verilmesinin hatalı olduğu- İlke olarak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen bir kişinin sonradan herhangi bir şekilde dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla davaya katılmaları veya davada yer almaları usulen mümkün olmadığı- Mahkemece harcın tamamlanması için hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak dava konusu .... parselin dava tarihindeki değeri tespit ettirilip asıl ve birleşen davalardaki taleplere yönelik harcın tamamlanması için asıl ve birleşen dosya davacılarına süre verilmesi, süresi içinde harç yatırılmaz ise dosyanın işlemden kaldırılması, harç eksikliği tamamlanır ise yargılamaya devam edilerek esastan inceleme yapılması, birleşen dava dosyasında satın alan kişi dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmediğinden bu dosya davacısına satın alana dava açmak ve birleştirmek üzere süre verilmesi ve dava açılıp birleştirilirse işin esasına girerek yargılama yapılıp dava açılmaz ise mevcut hali ile karar verilmesi ve her davada davalı arsa sahipleri hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Boşanmadan sonra açılan Türk Medeni Kanununun 174/1,2. maddesine dayanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalara, aile mahkemelerinde; aile mahkemeleri kurulmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde "aile mahkemesi sıfatıyla" bakılacağı-
Davanın, kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgili olduğundan hakim resen araştırma ilkesinin hakim olduğu bu ilkenin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, mahkemece sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, resen, yaşı itibari ile ölüm olayını bilebilecek tanıkları araştırıp dinleyerek ölüm tarihinin gün ve ay olarak da tespiti gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
TTK. mad. 1483 vd.'nda düzenlenmiş olan zorunlu sorumluluk sigortası, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, davanın ticari dava olduğu (TTK. mad. 4/1-a ve 5/1) ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunan davaya dair mahkemece kendiliğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tespiti istemine ilişkin davada; mahkemece talebi aşmayacak şekilde tespiti istenilen dönemin endeks dönemi olduğu kabul edilerek, 01/10/2013 tarihinden itibaren DİE nin 12 aylık ÜFE endeksine göre kira parasının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Temerrüt nedeni ile tahliye ve alacak istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde; ecr-i misil alacağına yönelik davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Görevin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararına karşı itirazı düzenleyen İİK'nın 265. maddesinde, mahkemenin yetkisinin itiraz edilebilecek nedenler arasında sayıldığı, yine aynı maddede borçlunun, ihtiyati haciz kararına huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, dosyada yapılan incelemede haciz tutanağının borçlulara tebliğine ilişkin bir tebligat parçası olmadığı gibi bu yönde bir iddianın da bulunmamasına göre talep eden vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazın süresinde yapılmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi borçluların ikametgahı ve kazanın meydana geldiği yer itibariyle ihtiyati haciz talebinde bulunulan İzmir Mahkemelerinin yetkili olmadığı da anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeye dayanan itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.