Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının aboneliğinin tarımsal sulamaya ilişkin olması halinde, davacının TKHK'da belirtilen “tüketici” tanımına girmediği ve uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gerekeceği-
Davacının, davalı bankadan kullandığı ticari kredi nedeniyle alınan masrafların iadesine ilişkin davanın, ticari dava niteliğinde olduğu- 6102 s. TTK. mad. 5/3 gereğince, asliye ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı- Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği- Taraflar arasındaki krediye ilişkin uyuşmazlık ticari krediye ilişkin olup, 4077 s. Kanun kapsamında kalmadığına göre, davaya bakmaya ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürüleceği, borçların ödeneceği, sermaye değerleri ortaklara iade edileceği ve geri kalan meblağın ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacağı- Ortaklar tasfiyeyi istememiş olsalar bile, ortaklık sona ermekle kendiliğinden tasfiye aşamasına girileceği- Tasfiyede sözleşme özgürlüğü esasının benimsenmesinin bir sonucu olarak ortakların; ortaklığın tasfiyesi bakımından kanundaki hükümlere uygun tasfiyeyi kendi aralarında anlaşarak gerçekleştirebileceği, ancak tasfiye husunda ortaklar anlaşamazlar ve tasfiye istemi ile mahkemeye başvururlarsa, bu durumda tasfiyenin mutlaka mahkeme tarafından bizzat gerçekleştirilmesi gerektiği-
İflas tasfiyesi sırasında doğan alacaklar olan masa alacaklarının (İİK.m.248) masaya kaydı istenemeyeceği, bu alacakların iflas idaresince tam olarak ödenmesi gerektiği ve bunlara ilişkin ihtilafların ait olduğu hukuki ilişki çerçevesinde giderileceği, davacı vakıf 506 s. K.’nun geçici 20. maddesi uyarınca bir sosyal güvenlik kuruluşu olup, tasfiyenin devamı sırasında oluşacak alacaklarının 5510 s. K.’nun 88. maddesi uyarınca iş mahkemesinde dava edilebileceği, sırf tarafların aynı olmasından yola çıkılarak farklı hukuki ilişkilere ve farklı mahkemelerin görevine giren davaların birleştirilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin talimat yolu ile yapılması halinde, artırma ve ihaleye ilişkin ihtilafların kendisine talimat yazılan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince halledileceği-
Takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddianın, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olduğu, kamu düzenine ilişkin bu şikayetin süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
KDV.'nin iadesi isteminden doğan uyuşmazlığın satışı gerçekleştiren talimat icra dairesinin bağlı olduğu talimat icra mahkemesince çözümleneceği-
Borçlu, HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20/1. maddesi uyarınca re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dava, yüklenicinin temliki suretiyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.