Ödenen bedel ile bilirkişice verilen raporda belirtilen dava konusu taşınmazdaki hissenin satış tarihindeki değerine ilişkin bedel arasında fahiş bir fark bulunmadığı ve ayrıca davalının, davadan ve icra dosyasından da haberdar olmadığından bahisle İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptalini gerektiren yasal şartların oluşmadığından davanın reddedileceği-
Davacının ihtiyati haciz talebinin kabul edilmiş olması dikkate alındığında davacı tarafından istinaf başvurusu yapılabilecek bir karar bulunmadığı- Zira ihtiyati haciz talebi red edilmemiş, tümü ile kabul edilmiş olduğu; bu kabul kararına karşı ancak davalının kararın yokluğunda verilmiş olması nedeni ile mahkemesine itiraz etmesi bu itiraz üzerine mahkemenin 'itirazın reddine' karar vermesi halinde, davalın bu red kararına karşı istinaf başvurusu yapma hakkı bulunduğu- Bu itibarla mahkemesince verilen İhtiyati haciz kabul kararında belirtilen hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki ara kararının bizatihi istinaf yoluna başvurulabilecek bir karar olmadığı-
İİK'ın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, dava dışı şirketin ticari defterleri dosya arasına alınarak satın alındığı iddia edilen tarihte şirket hesaplarına satıma ilişkin kaydın yapılıp yapılmadığının bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi, ayrıca dava konusu gayrimenkule ilişkin davalı tarafından ödenen faturaların (elektrik, su, aidatların) dosya arasına alınarak davalının, dava konusu gayrimenkulü satın aldığı tarihin belirlenmesi ve ceza mahkemesinde ve idarede devam eden dosyalardaki beyanların da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İptal koşullarının bulunmadığından davanın reddi yönünde verilen kararın isabetli olduğu-
Davacının lehtar olduğu, dava dışı şirketin keşide ettiği 8 adet çekten kaynaklanan alacağın dava dışı şirketin malvarlığını muvazaalı işlemlerle devraldığı iddia edilen davalılardan tahsilini amaçlayan davada, davacının lehtarı olduğu çeklerde davalıların herhangi bir sıfatı bulunmadığı ve bu itibarla davacının çek bedellerini davalılardan talep edemeyeceği- Davacının, davasına dayanak yaptığı (muvazaalı devirlere ilişkin) iddiaların tasarrufun iptali davasında tartışılabileceği-
Hukuki yararın davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olması yeterli olmayıp, dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar hukuki yararın devamı gerektiğinden, mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiği, bu durumda, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasının, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalktığından, hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip konusu borcun trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olması halinde borcun "takip tarihi"nde ya da "aciz vesikasının düzenlendiği tarih"de değil, "haksız fiilin meydana geldiği tarih"te doğmuş sayılacağı–
Borçlu tarafından yapılmış bir tasarrufun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.