İhtiyati haciz, icrai hacze çevrildikten sonra ihtiyati haciz tutanağının İİK. mad. 105’deki koşullar çevresince «aciz belgesi» niteliği taşıyacağı— Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de davacı- alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında yapılmış olan icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği-
Dava konusu minibüs hattının mülkiyetinin davalıya ait olmadığı, mülkiyeti kendisine ait olmayan hattın diğer davalıya mülkiyet olarak devir edilmesinin de mümkün olmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK'nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerektiği-
Halasının oğlu olan üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildiğinin kabulü ile dava konusu ....... no'lu parselle ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre yargılama giderlerinin haklılık oranında paylaştırılması ve davalı üçüncü kişi yararına da lehe vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası-
İstinaf başvurusuna ilişkin olarak davacının davadan feragat etmesi nedeniyle, yerel mahkeme ilamının düzeltilmesi ile esasa ilişkin olarak feragat nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece, davacının alacağının kredi sözleşmesinden doğduğu, dava dışı kooperatifin ipotek işleminin bundan önce olduğu, borçlu tarafından yapılmış bir tasarruf işlemi de bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı-borçlu ile diğer davalı üçüncü kişinin aynı sektörde faaliyette bulunmaları nedeniyle, birbirlerini tanıdıklarından, davalı üçüncü kişinin, diğer davalı borçlunun mali durumu ile alacaklılarını zarar kasdını bilen veya bilebilecek kişilerden sayılacağı-
Dava konusu taşınmazın 08.12.2014 tarihinde borçlu tarafından değil, A.K. tarafından davalı V.G.' ye devredildiği, bu durumda borçlunun yaptığı bir tasarruf bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla esastan karar verilmesinin hatalı olduğu-
Temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı ve HMK'nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasından dolayı, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.