Davcı vekilince "Kamu borcunun ödenmesi nedeni ile davadan ve ihtiyati haciz taleplerinden vazgeçtikleri" belirtildiğinden, mahkemece, davacı kurum vekilinden verilen bu dilekçe ile kasıtlarının ne olduğu netleştirilerek "davadan feragat" niteliğinde ise "davanın feragat nedeni ile reddine", "vazgeçme niteliğinde" ise her iki davalıdan da vazgeçmeyi kabul edip etmedikleri sorularak kabulleri halinde "davanın açılmamış sayılmasına", kabul etmemeleri halinde borç ödenmiş ve dava konusu kalmamış olduğundan "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerektiği- Yargılama sırasında kamu borcu yapılandırması halinde davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği ve "ileride borçlunun yapılandırması geçerliliğini yitirdiği takdirde Maliye Bakanlığının yeniden dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile"geleceğe yönelik belirsiz nitelikte hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takipte borçlu sıfatı bulunmayan kişilerin haciz tarihinde taşınmazın maliki oldukları ve tasarrufun iptali davasında taraf konumunda da olmadıkları ve dolayısıyla anılan davada haklarında verilmiş herhangi bir kararın da bulunmadığı anlaşıldığından, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan bu kişiler yönünden sonuç doğurmayacağı, şikayetçilere ait hisse üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davanın, tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, davanın niteliğine göre borç miktarının ya da iptali talep edilen tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre harç alınması gerekeceği-
TBK mad. 19 uyarınca "dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali" istemine ilişkin açılan davalarda, davacıların (borçlulardan alacaklı olmaları) hukuki yararlarının olması ve muvazaa olgusunun tesbiti için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği-
Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı bulunduğu- Mahkemece, öncelikle davacı tarafa aciz belgesi sunması konusunda süre verilmesi, sunulmadığı takdirde, adı geçen borçlunun belirtilen taşınmazları ve malvarlığı üzerinde gerektiğinde keşifte yapılarak yapılacak kıymet takdirlerine göre taşınmazların değerleri belirlenerek borçlunun aciz halinin var olup olmadığı net olarak ortaya konulduktan sonra, varlığı halinde dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, aksi durumda ön koşul yokluğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, hakkında yapılan -ilamsız- takibe itiraz etmiş ve alacaklı tarafından "itirazın iptali" davası" açılmış olması halinde, tasarrufun iptali davasında, itirazın iptali davasının kesinleşecek sonucunun "bekletici mesele" yapılması gerekeceği–
Davacı-alacaklının "alacağının çeklerin keşide tarihinden önce doğduğunu" tanık dinleterek kanıtlayabileceği–
Tasarrufun iptali davasının; borçlu tarafından alacaklısını zarara uğratmak kastıyla gerçekleştirilen tasarruftan zarar gören alacaklının, borçlunun mal varlığından çıkarmış olduğu, mal ve hakların veya bunların yerine geçen kıymetlerin, tekrar borçlunun mal varlığına geçmesini sağlamak ve bu yolla alacağını elde etmek amacıyla açtığı dava olduğu- Tasarrufun iptalinin sadece, bu davayı açan alacaklının, kendisini zarara uğratmak kastıyla hareket eden borçludan cebri icra yoluyla alacağını tahsiline olanak sağlayan bir yol olduğu-Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için; alacaklının borçluda gerçek bir alacağının olması, borcun tasarruftan önce doğması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış aciz belgesinin bulunmasının gerekli olduğu-Davacının alacağının "gerçek bir alacak olmadığı" iddiasının davalı borçlu tarafından ispatlanması gerektiği-
Haciz tarihinde takipte taraf olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczinin mümkün olmadığı- Taşınmazları ihale yolu ile satın alan üçüncü kişinin taşınmazlarının, tarafı olmadığı tasarrufun iptali davası sonucunda verilen karara dayalı olarak haczedilmesinin usulsüz olduğu-
Uyuşmazlığın, TBK.'nin 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.