İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunda ön sorun hakkında yapılan görüşmeler sonunda, “Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilam harcının yeterli olup olmadığı, böyle bir davanın kısmi dava olarak açılması ve ıslah yapılmak suretiyle dava değerinin arttırılması hâlinde, ıslah edilen miktar için nispi karar ve ilam harcının tamamlanmasının gerekip gerekmediği ayrıca; bu tür bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılması hâlinde, alacağın sonradan belirlenen miktarı için nispi karar ve ilam harcının tamamlanmasının gerekip gerekmediği” konusunda içtihatların birleştirilmesi talep edilmiş ise de, içtihatların birleştirilmesine karar verilebilmesi için, içtihat aykırılığına konu kararların devamlılık arz etmesinin gerekmesi ve Yargılayın Özel Dairelerinin yerleşmiş kararlarına aykırılık teşkil eden Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun sadece 03.11.2010 tarihli ve 2010/10-550 E., 2020/561 K. sayılı kararının bulunması ve henüz istikrar kazanmamış olması karşısında, içtihatların birleştirilmesine yer olmadığına-
Kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortası poliçesinde, araç başı teminat limiti 20.000,00 TL olup davalı sigorta şirketinin bu miktarla sınırlı şekilde sorumlu tutulması gerekirken kaza başı teminat limiti olan 40.000,00 TL miktarla sorumlu tutulmasının bozmayı gerektirdiği-
İİK. 45’e dayalı olarak «ipoteğe rağmen genel haciz yoluyla yapılan takibin iptali» istemiyle yapılan şikayet hakkınca, icra mahkemesince taraflar duruşmaya gelmemiş dahi olsalar karar verilmesi gerekeceği, «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
Humk`nun 409. Maddesinin 2. Fıkrası hükmünün, Yargıtay’dan karar bozularak geri gönderilen davalara da uygulanacağı-
Mahkemece yapılacak iş, davacıların tümüne usulüne uygun tebligat yapılıp duruşmaya devam edilerek, bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde bir karar verilmesi ve yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Duruşmayı bildirir tebligatın, istifa eden davacı vekili tarafından yetkilendirilen avukata yapıldığı, duruşmada ise davacılar ve vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşma salonunda hazır olmadıkları gerekçesiyle HMK'nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yetki belgesine dayanak vekalet ilişkisinde vekil tayin edilmiş olan avukatın istifa etmesinin ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini de menfi yönde etkileyeceği, dosyaya vekaletname sunulmak suretiyle davacı tarafın yargılamada yeni bir vekille temsil edildiği de gözetilerek istifa etmiş vekilin yetkilendirdiği avukata yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Hak arama özgürlüğü kapsamında savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmaksızın ve varsa tanıklar dinlenmeksizin ya da dinlenmesine gerek görülmemesi halinde gerekçesi de belirtilmeksizin karar verilmesinin yanlış olduğu ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği-
İlk takipte ödeme emri tebliğ edilememiş ise de yeniden ödeme emri tebliği istenilip takibe devam olunması olanaklı olup, bu durumda birinci takipten açıkça feragat edilmeden yapılan ikinci takibin mükerrer olacağı-
Bir konfedarasyonu temsilen senet imzalayan kişinin, temsil ettiği konfederasyonun tüzel kişiliğinin bulunmadığının anlaşılması halinde, senet bedelinden şahsen sorumlu olacağı–
Mahkemece, verilen süre içinde eksik harç tamamlandığı nazara alınarak davanın esasının incelenmesi yerine, sehven verilen süre içinde tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.