Davacı kadının ziynet eşyasının erkek ve ailesi tarafından alındığını ve kendisine geri verilmediğini ispat yükü altında olduğu- Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin beyanı bizzat görgüye dayalı olmayıp aktarımdan ibaret olduğu- Davacı kadının yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edemediğinden davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ziynetlerin kocada kaldığı ispat edilmiş ise, kadının ziynetlerin bedelini talebinin kabul edilmesi gerektiği-
Davacının altınların varlığını ve davalıda kaldığını kanıtladığından, mahkemece kadına ait altınların tamamına karar verilmesi gerektiği-
1.1.2002 tarihinden önce yani mal ayrılığı döneminde edinilen mallara ilişkin uyuşmazlığın BK’na göre çözümlenmesi gerekeceği-
TMK'nun 236/1. fıkrasında her eşin diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı ve alacakların takas edileceği düzenlenmiş olup; ancak, takas yapılabilmesi için davalının bunu ileri sürmesi ve davacı adına bulunan mal ve eşyaların takasa tabi tutulması konusunda isteğinin bulunması gerekeceği-
Davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, eşini ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı; bununla birlikte davalı kocanın eşine fiziki şiddet uyguladığı ve hakaret ettiğine ilişkin yeterli delilin mevcut olmadığı, kocanın sabit kabul edilen ve boşanma sebebini oluşturan bu kusurlu davranışların, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, bu nedenle davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Ziynet eşyaları hakkındaki davasını kanıtlayamayan davalı-davacı kadına yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak teklif edildiği ve koca tarafından kabul edildiği takdirde HMK. mad. 228-238 uyarınca yeminin eda ettirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Mehir senedinin TBK'nın 288. maddesinde düzenlenen bağışlama vaadi niteliğinde olduğu-
Ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edileceği ve davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alın­dığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olacağı-
Mahkemece, davacının talebinin yedi sıra altından oluşan bileklik yönünde olduğu gözetilmeksizin, davacının talebini aşar şekilde onyedi sıra altından oluşan bilekliğin bedelinin davacıya iadesine karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.