Kurum zararı nedeniyle tazminat ödetilmesi istemine ilişkin davada; davalı müdür vekilinin görev yaptığı PTT Merkezine bağlı bulunan PTT Şubelerinden para, para niteliğindeki diğer değerler ve postaları, öğlen ve akşam saatlerinde olmak üzere günde iki defa merkeze tahsis edilen ve ring seferlerinde kullanılan içinde çelik kasada bulunan araçla teslim alarak merkez şubeye getirdiği, buna rağmen meydana gelecek zararları önlemek için görevinin gerektirdiği azami özen ve dikkati göstermediği, aksine para ve diğer kıymetli değerleri elinde taşımak suretiyle çalınmasına sebebiyet vermek şeklindeki eylemi ile olay arasında uygun illiyet bağı bulunduğu; "davacı kurum tarafından teslim alınan para ve diğer değerlerin araç içinde bulunan çelik kasaya kilitlenmesi hususundaki ... sayılı emrin davalıya tebliğ edilmemesi, davalının birlikte ringe çıktığı güvenlik görevlisinin görev emrinin ve İl Jandarma Komutanlığından alınması gerekli izin belgelerinin bulunmaması, kurum müfettişinin raporunda davalının herhangi bir kastının bulunmadığının belirtilmesinin", ancak indirim nedeni olacağı gözetilerek tazminatın kapsamının belirlenmesi gerektiği-
Rücuan tazminat istemi-
Tedbir isteminin gerekçesiz reddinin yasaya aykırı olduğu-
6831 sayılı Kanun'a muhalefet nedeniyle oluşan kurum zararının tazmini istemi-
TBK mad.74 uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de; hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağının kabul edildiği- Kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkin davada, dava konusu olayın özelliği nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın bekletici mesele yapılarak kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, kurum zararına konu edilen ihalenin usulüne uygun olduğu, ceza mahkemesi kararı ile görevi kötüye kullanmak ve ihaleye fesat karıştırmak suçlarından yapılan yargılamada beraat kararı verildiği, beraat kararının kesinleştiği gerekçesi ile tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği-
Kurum zararının giderilmesi istemi-
Rücuan alacak istemi-
Davanın, menfi tespit ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin olduğu, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, icra inkar tazminatına hükmedileceği, icra inkar tazminatının, asıl alacağa dahil olmayıp talep edilmesi borçlu iradesine bağlı olan fer 'i bir hak olduğu, “davanın kabulüne ancak icra inkar tazminatının reddine” karar verildiğinde, davacı aleyhine yargılama giderine karar verilemeyeceği-
İtirazın iptali davası ve bu davada davacının kurum zararına yol açtığı kısmen de olsa kanıtlanamadığından, davalı kurumun olayların açıklanan seyri içinde salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerini uygulamış olduğu söylenemeyeceğinden, yapılan hacizler haksız olmadığından, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru görülmediğinden, bu yönün bozmayı gerektirdiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.