İlamda bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak karar verildiği anlaşılmakla, hükme esas alınan bu rapor da dosya arasına getirtilerek, buna göre hükümde belirtilen olay tarihlerinden itibaren doğan alacaklar için Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesiyle talep edilen faizin denetlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 s. K. mad. 21 uyarınca tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece, hak sahiplerinden bakımından hesap raporunda belirlenen gerçek zararın, bağlanan gelirin ilk peşin değerinden düşük çıktığından bahisle gerçek zararın kusur karşılığına hükmedilmişse de; gerçek zarar hesap raporunda; 5510 s. K. mad. 19. ve 34  uyarınca, ölenin gelirinin % 70’i dağıtıma esas tutularak, çocuk yoksa, bu meblağın % 75’i eşe, çocuk varsa, eşin payı (% 70 üzerinden) % 50’ye düşürülerek, her bir çocuk için % 25 oranı üzerinden payların dağıtılması gerektiği ve orta öğrenimin zorunlu olması nedeniyle hak sahibi erkek çocuğunun 20 yaşında gelirden çıkacağı gözetilmeksizin, 18 yaşına kadar destekten yararlanacağının kabul edildiği anlaşılmış hak sahibi yönünden, hesap raporunda belirtilen esaslara uygun hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek gerçek zarar hesabı yapılması gerektiği-
Kurum zararının tazmini istemi-
Alacak davasında anılan Yönetmelik’in 14. maddesi uyarınca ve davacının ıslah dilekçesindeki talebi gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden ticari faiz yürütülmesi gerekirken, davalının yasal faiz ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava, 10.12.2014 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ile yapılan cenaze yardımından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup..
Ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesinin gerekli olduğu-
Kurum zararı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı- Davaya konu işlemleri nedeniyle davalılar hakkında açılan ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- İtirazın iptali davasında davacının genel hükümler kapsamında ispat hakkı bulunduğu, ceza dosyası, teftiş raporu, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre, davalıların sorumlu olduğu kanaatine varılırsa diğer takip dosyası ve hükümle tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere bir karar verilmesi gerektiği-
Hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı-
Milli Eğitim Bakanlığı adına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce dava açılması temsilcide hata olarak düşünülse bile dava hazine vekili tarafından takip edilmekle anılan bu eksiklik tamamlanmış olduğundan, davacının "aktif husumet ehliyeti" bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kurum zararı nedeniyle tazminat ödetilmesi istemine ilişkin davada; davalı müdür vekilinin görev yaptığı PTT Merkezine bağlı bulunan PTT Şubelerinden para, para niteliğindeki diğer değerler ve postaları, öğlen ve akşam saatlerinde olmak üzere günde iki defa merkeze tahsis edilen ve ring seferlerinde kullanılan içinde çelik kasada bulunan araçla teslim alarak merkez şubeye getirdiği, buna rağmen meydana gelecek zararları önlemek için görevinin gerektirdiği azami özen ve dikkati göstermediği, aksine para ve diğer kıymetli değerleri elinde taşımak suretiyle çalınmasına sebebiyet vermek şeklindeki eylemi ile olay arasında uygun illiyet bağı bulunduğu; "davacı kurum tarafından teslim alınan para ve diğer değerlerin araç içinde bulunan çelik kasaya kilitlenmesi hususundaki ... sayılı emrin davalıya tebliğ edilmemesi, davalının birlikte ringe çıktığı güvenlik görevlisinin görev emrinin ve İl Jandarma Komutanlığından alınması gerekli izin belgelerinin bulunmaması, kurum müfettişinin raporunda davalının herhangi bir kastının bulunmadığının belirtilmesinin", ancak indirim nedeni olacağı gözetilerek tazminatın kapsamının belirlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.