Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, dosya hesabını şikayet olmayıp, dosya borcunun takibin kesinleşmesinden sonra tamamen ödendiğine ilişkin olduğundan ve bilirkişi raporunda da bakiye alacak bulunduğu tespit edildiğinden, şikayetin tümden reddi yerine kısmen kabul kısmen reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, o halde, İlk Derece Mahkemesi’nin, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle de istemin genel mahkemede çözümlenmesi gerektiğine dair gerekçesi yerinde olmayıp, Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK’nın 353/-b-2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kısmen kabulü ile bakiye alacak tutarının belirlenmesi yönünde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
İcra müdürünün de itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Davalının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süresi içinde asıl alacak bedelini ödemiş olduğunda uyuşmazlık bulunmadığına göre, artık davacının bu bedeli dava konusu yapmasında hukuki yararının bulunmadığı-
Kamulaştırma bedellerine ilişkin ilamların kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun'un 1.maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46.maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporunda, faiz ve Eruo kuru hesabının, ihtiyati haczin kesinleştiği tarihe göre değil, takip dosyasına yatan paraların dosyaya girdiği tarihe göre yapılmasının yerinde olduğu-  Şikayet konusu yapılan ve bilirkişi tarafından da esas alınan dosya hesap tarihinden önce olan ödemenin bilirkişi tarafından hesaplamada dikkate alınmadığı görüldüğünden, takip dosyasında yapılan tahsilatlar nazara alınarak denetime elverişli olacak şekilde ek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Davacı borçlu takip nedeniyle ödeme yapmadığına göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu; süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmadığı-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta kesinlik sınırının takip talebindeki alacak miktarına göre değil, şikayet tarihindeki dosya hesabına göre belirleneceği-
İcra memurunun; takip dosyasında borçlunun, taşınmazının bulunduğu arsa üzerinde hissesi oranında malik olmasına rağmen taşınmazın tamamı borçluya aitmiş gibi gerçekleştirdiği satış işlemleri nedeniyle kusurlu olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Davalı iş yerinde çalışması nedeniyle davacı tarafa yapılmış ve itiraza uğramayan ücret ödemelerini gözeterek hesap yaptırmak, kararın davacı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek; özellikle bu hesap raporunda belirlenen ücret katsayısını aşmamak ve işlemiş devre sonu olarak esas alınan 31.12.2019 tarihinden sonra yürürlüğe giren asgari ücret değişikliklerini rapora yansıtmadan hesap yapılmasına dikkat etmek, sonuca göre tespit edilecek maddi tazminat alacağını dikkate alarak karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.