S.S.K. na bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tesbiti istenilen hizmetin sona erdiği tarihi izleyen 10 yıl içersinde açılmasının zorunlu olduğu, 10 yıllık sürenin, hak düşürücü nitelikte olduğu, davacının aynı iş yerinde çalışmaya devam etmesi, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı gibi, hak düşürücü sürenin kesilmesinin veya durmasının da mevzu bahis olmadığı-
Dava konusu markayı, borçlu şirketten devir (satın) almış olan üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin ortaklarının ve temsilcilerinin aynı kişiler ve kardeş olmaları halinde, davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu ve alacaklılarını ızrar kasdını bildiği farzedilerek yapılan satış işleminin -İİK. 280/I uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesinin gerektiği-
22. HD. 19.02.2019 T. E: 2017/20312, K: 3656-
Davanın "hile" hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu; taşınmazın davalı tarafından diğer davalıya danışıklı olarak temlik edildiğinin ileri sürüldüğü, hile olgusunun saptanması halinde, taşınmazın davalı tarafından diğer davalıya danışıklı olarak devredilip edilmediğinin değerlendirilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
11. HD. 21.04.2016 T. E: 2015/9383, K: 4515-
MK. 984 hükmünün amacı ve uygulanma alanı-
Tanınmışlık ve kötüniyetli tescil iddialarına dayalı olarak davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine istemi-
Paydaşın önalım davasını açtıktan sonra kendi payını herhangi bir nedenle yitirmesi ya da taşınmazın paylı mülkiyete konu olması durumunun sona ermesi halinde önalım hakkının da sona ereceği-
Borçluya ödeme emri 17.03.2022 tarihinde Tebligat Kanunu' nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, mahkeme yapılan incelemede tebligatın usulsüz olduğunun tespit edildiği, borçlunun usulsüz tebliği 29.03.2022 tarihinde öğrendiğini beyan ettiği görüldüğünden, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğinden haberdar olduğu 29.03.2022 tarihinden itibaren yedi günlük süreden sonra 06.04.2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük hak düşürücü sürede yapılmaması nedeniyle reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.