Devletin, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan birinci derecede ve objektif sorumluluk esasına göre sorumlu olduğu, MK’nun 1007. maddesinde öngörülen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğu(haksız fiil sorumluluğu), tapu sicilini tutma görevi ile yükümlü olan memurun yaptığı yanlış işlem ve kayıtta kusursuz olmasının, devleti sorumluluktan kurtarmayacağı, tapuda yapılan işlem sonucu bir zararın oluşmasının, bu işlem ile zarar arasında illiyet bağı bulunmasının devletin sorumlu tutulması için yeterli olduğu–
Mahsubun dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesi temlikten önceki bir tarihi taşımakta ve bankaca yapılan bu mahsup işlemi de anılan bu sözleşmeye uygun bulunduğundan, bankaca yapılan mahsup işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı-
Davacı veya davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği- Davacının murisine 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Samsun Belediye Encümeni tarafından tahsis işlemi yapılmış olduğundan, davanın bu davalıya karşı açılması gerektiği- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eldeki davada davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı olarak TTK. mad. 732 uyarınca, "sebepsiz zenginleşme" nedeniyle keşideci aleyhine; temel ilişkiye dayalı olarak ise ciranta aleyhine alacak davası açabileceği- Çek, davalı tarafından davacıya ciro edilmediğine ve davalı ile aralarında temel ilişki bulunduğu da davacı tarafından iddia ve ispat edilmediğine göre, dava konusu çeke dayalı olarak ciranta sıfatı taşıyan davalı aleyhine açılan "zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı alacak istemi"ne ilişkin davanın reddi gerekeceği-
Çek hamiline yazılı olduğundan,  eTTK. mad. 704 gereğince, çeki elinde bulunduran hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiği yada iktisapta ağır kusurlu olduğu ispat edilmedikçe hamil iyiniyetli sayılacağı- Davacı tarafından da hamilin kötüniyeti ya da ağır kusuru ispat edilmediği ve davalı hamilin çek bedelini tahsil için başlattığı icra takibinde keşideci tarafından çek bedeli ödenmiş olduğuna göre, bu ödeme ile tüm cirantalar da çeke dayalı borcundan kurtulmuş olacağı ve bu durumda, davacının davalı şirketten ciro yoluyla devraldığı çekin kaybolmasının kendi kusurundan kaynaklı olduğu ve çek bedelinin de iyiniyetli son hamile ödenmiş olduğu gerekçesiyle davalı şirket yönünden de "eTTK. mad. 704 uyarınca, açılmış rıza dışı elden çıkan çek bedelinin tahsili istemine ilişkin tazminat davası"nın reddine karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 30.10.2018 T. E: 2017/945, K: 10746-
TTK'nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kademeli davalarda bu davaların niteliği gereği her iki istek konusunda mahkemece olumlu hüküm kurulması olanaksız olduğundan, tapu iptali ve tescil davası kabul edildiği takdirde alacak konusunda hüküm kurulmasının mümkün olmayacağı-
Ek tüketim faturası uyarınca fazla ödenen meblağın iadesi istemi sözleşmeden kaynaklanmakta olup zamanaşımı süresi BK’ nun 125. Maddesi uyarınca 10 yıl olduğundan, mahkemece zamanaşımı itirazının reddiyle işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin isabetli görülmeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.