Teslim borcunu gereği şekilde yerine getirmeyen ya da kiralananı tahsis amacına uygun surette arz etmeyen kiraya verene karşı borçlunun temerrütü hükümleri uygulanabileceği gibi, bundan dolayı doğan bir zarar varsa bunun da tazmini yoluna gidilebileceği- Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin dava tarihi itibarıyla uygulanması gereken vekâletsiz işgörme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kiraya verenden istenmesinin mümkün olduğu- Zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edildiğinden, kiracının kiralananda kalan ve kiraya veren tarafından benimsenen imalat için sebepsiz zenginleşilen oranda ve yapıldıkları tarih itibarıyla rayiç bedeller üzerinden bedelin tazminini talep edebileceği- Davacı kiracının kira sözleşmesine dayanarak vekaletsiz iş görme kapsamında kiralanana yaptığı imalat bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
İlk derece mahkemesince davaya konu edilen taşınmazların ve yapıların dava tarihi itibariyle davacının zilyetliğinin devam edip etmediğinin araştırılması, nitekim bu taşınmaz ve yapılar halen davacının kullanımında ise sebepsiz zenginleşme olgusunun henüz gerçekleşmediği gözetilerek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekeceği-
Hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerden herbiri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekeceği, asıl ve yardımcı taleplerden biri hakkında unutma nedeniyle olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talebin, zımnen reddedilmiş sayılmayacağı, çünkü, bu talep hakkında olumlu olumsuz bir kararın olmadığı-
İlamsız icra takibine konu senette davacının hamil, davalının ise keşideci olduğu, hamilin keşideciye karşı aralarında temel ilişki bulunmadığından TTK.’ nun 644. maddesine dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabileceği ve ihtilafın bu çerçevede çözülebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Harici satış iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yersiz ödendiği ihtilaflı olmayan ölüm aylığının davacıdan istirdadı gereken tutarının 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesine göre mi yoksa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerine göre mi belirlenmesi gerektiği-
Devletin, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan birinci derecede ve objektif sorumluluk esasına göre sorumlu olduğu, MK’nun 1007. maddesinde öngörülen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğu(haksız fiil sorumluluğu), tapu sicilini tutma görevi ile yükümlü olan memurun yaptığı yanlış işlem ve kayıtta kusursuz olmasının, devleti sorumluluktan kurtarmayacağı, tapuda yapılan işlem sonucu bir zararın oluşmasının, bu işlem ile zarar arasında illiyet bağı bulunmasının devletin sorumlu tutulması için yeterli olduğu–
Mahsubun dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesi temlikten önceki bir tarihi taşımakta ve bankaca yapılan bu mahsup işlemi de anılan bu sözleşmeye uygun bulunduğundan, bankaca yapılan mahsup işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı-
Davacı veya davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği- Davacının murisine 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Samsun Belediye Encümeni tarafından tahsis işlemi yapılmış olduğundan, davanın bu davalıya karşı açılması gerektiği- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eldeki davada davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.