11. HD. 22.09.2016 T. E: 2015/15638, K: 7434-
Yabancı uyruklu miras bırakanların Türkiye’de bulunan taşınmazlarının intikalini sağlama amacıyla açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda hâzinenin mutlaka taraf olacağına ve davanın hazine hasım gösterilerek açılacağına ilişkin olarak yasalarımızda zorlayıcı bir hüküm bulunmamakla birlikte, ıslah yolu ile dahi olsa zorunlu dava arkadaşlığı hali dışında bir davada taraf artırılması mümkün olmadığından hasımsız olarak açılan bir davanın dahili dava yolu ile hasımlı hale getirilmesinin de mümkün olamayacağı-
Çekişmesiz yargı işi olan tapu kayıt maliki ile aynı kişi olunduğunun tespiti taleplerine sulh hukuk mahkemelerince bakılması gerektiği, bu davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olmadığı- Hasım olarak  Hazine değil, Tapu Müdürlüğü'nün gösterilmesi gerektiği- 
Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteği-
Davacının, çeklerinin bilgisi dışında kullanıldığını, şahıs çeki niteliğindeki çeklerin, haberi olmaksızın bir şahıs tarafından düzenlenmiş olduğu, kendisinden habersizce düzenlenerek kullanılması ve piyasaya sürülmesinin, kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine ve kendisinin de mağduriyetine mahal vermemek adına, bu çeklerin zayi kabul edilerek iptaline karar verilmesini talep ettiği davada, davacı davayı her ne kadar hasımsız olarak açmış olsa da çekin 3. kişi olan şahısta bulunduğunu ve onun tarafından düzenlendiğini belirttiğinden, talebin söz konusu çeklerin istirdatı talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği, özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre arabuluculuğun dava şartı olduğu-
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açıldığından, davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK'nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan, TTK'nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu- Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında "Yargılama usûlüne" ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği- Gerek davalı araç sürücüsü ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunlu olduğundan, bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan "asliye ticaret mahkemesince" çözüme kavuşturulması gerektiği-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Davacı önce mirasçılık belgesi almış olsa da, hasımlı mirasçılık belgesi verilmesini isteyebileceği-
K.li evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık, HMK.nun 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 gününden sonra mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalara bakmakla görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.