Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf talebinin reddine dair verilen karar, HMK'nın 353/1-a-3 madde hükmüne göre kesin nitelikte olup, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği-
Her alacaklı mensup olduğu derece adına satış talebinde bulunabileceğinden (İİK. 107), ayni dereceye dahil alacaklılardan birinin satış istemesi halinde, haczin o derece için düşmeyip geçerliliğini devam ettireceği ve diğer alacaklıların ayrıca satış istemesine gerek kalmayacağı—
Alacaklının mirasın resmen tasfiyesi davasında itiraz alacağın varlığına yönelik olduğundan davanın tasfiye memuruna yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından tayin olunacak vekalet ücretinin, maktu tarife üzerinde belirlenmesi gerekeceği, karar ve ilam harcının da maktu olarak belirlenip hükmedilmesi gerekeceği-
Muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olmasının, yani muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşımasının gerekeceği, takip işlemlerinin hızlandırılmasının, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı-
İflas sıra cetvelinde “başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığını ya da sırasına yönelik itiraz”ın, o alacağın sırada terkin edilmesi talebini içermesi nedeniyle şikayet olarak icra mahkemesine değil İİK.’nun 235/II maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek, dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesince sıralamanın ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihlerine göre belirleneceği-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişinin elinde mevcut olması gerektiği- Şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçlunun Maliye Muhasebe Müdürlüğü'ndeki alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği gözetildiğinde, takibin kambiyo senedine dayalı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haczin ödeme süresi olan 10 günlük sürenin dolduğu tarihte kesinleştiğinin kabul edileceği- Şikayetçinin haczinin kesinleştiği tarihten itibaren İİK'nın 106. maddesindeki bir yıllık süre içerisinde bu paranın icra dosyasına celbini istemediği, bu nedenle haczinin anılan 110. madde hükmü uyarınca düştüğü anlaşıldığından, mahkemece, sıra cetveline ilişkin şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.