Teb. K.’nun 21. maddesinde iki hususun düzenlenmiş olduğu; bunlardan birinin “adreste bulunmama” diğerinin ise “tebellüğden imtina” olduğu– Tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tesbit etmeden sonraki işlemlere geçip tebliğ işlemini bitiremeyeceği– Yapılan ihaleye ilişkin artırma tutanağında “artırmanın yapıldığı tarih”in gösterilmemiş olmasının ihalenin feshine neden olacağı-
İİK. mad. 241. vd uyarınca, iflas dosyasında yapılan ihalelerde, "satış ilanının birer suretinin alacaklıya, borçluya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmesi"ne ilişkin İİK.'nun 127. maddesinin uygulanmayacağı-
Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesinin, tebliğ memurunun Tebligat Kanunu’nda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlı olduğu, tebligata dair beyanı alınan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamasının usulsüz olduğu, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhale konusu...ve ... plakalı araçlara ilişkin ihalenin feshi yargılamasında alınan .../.../.... tarihli bilirkişi raporunda her iki araca ilişkin olarak; aracın 2 adet aküsü söküldüğü araç üzerinde olmadığı, aküleri ve anahtarı olmadığından km saati okunamadığı, ön tampon sol tarafı ile sol kapı alt dış basamağının kırık durumda olduğu, ön göğüs panjuru sökülmüş ve araç üzerinde olmadığı, sağ kapı camının kırık olduğu, sağ alt dikiz aynasının kırık olduğu, teybin sökülmüş olduğu, vebosto(ısıtıcı) düğmesi sökülmüş olduğu, arka sol ve sağ davlumbazlarının kırılmış, sökülmüş kullanılamaz durumda olduğu, sol arka aks sökülmüş olduğu, şoför mahalli üst rüzgarlık kırık durumda olduğu, yakıt deposu yerinden sökülmüş, boru ve bağlantıları kopmuş vaziyette olduğu, aracın arka sol ve sağ lastiklerin ile ön sol ve sağ lastikleri aşınmış, patlamış, yarılmış olduğu belirtilmiş olmakla, satış ilanında sadece “anahtarının olmadığı, boyasının orta derecede olduğu, döşemelerin ve göğüslerinin orta derecede olduğu, karoserinde herhangi bir vuruk olmadığı, arka ve ön lastiklerin mevcut olduğu lastiklerin %30,40 seviyesinde olduğu” belirtildiği, dosya içeriğinde ihale konusu araca ilişkin başkaca bilgiye yer verilmediği, araçların mevcut durumunun kullanılmaz halde olduğu, malın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olduğu görülmekle bu durumda, mahkemece ihalenin feshi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin adreste bulunmama nedeni araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin evrakı almaya yetkili olup olmadığı belirlenmeyen çalışana yapılan tebliğin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu-
İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin ise başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Borçlunun bilinen adresine T.K.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak satış ilanının borçluya tebliğ edilmesi, bilinen adrese çıkarılacak tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise, T.K.'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği halde; doğrudan doğruya T.K.'nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığı- T.K'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, iade edilmeyip "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebliğ olunan evrakı tesellüm edenin adresini ihtiva eden (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerhin tebliğ belgesinde bulunmamasının usüle aykırı olduğu-
Satışın yapıldığı ikinci ihale tutanağında “ihalenin başladığı ve bittiği saatler ile ihale tarihi”nin yazılmamış olmasının ve “icra müdürü ile diğer ilgililerin imzalarının bulunmaması” nın ihalenin feshini gerektireceği-
Taşınmaz açık artırma ilanında taşınmazın imar durumunun yazılmadığına yönelik iddia, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük sürede bu işlem şikayet konusu yapılmadığından, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği-
Satış ilanı borçluya 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, ayrıca aynı kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılması lüzumu olmadığından, bu maddeye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, borçlunun satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair iddiasının yerinde olmadığı anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesince, şikayet dilekçesinde ileri sürülen diğer fesih iddiaları tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.