İhale konusu...ve ... plakalı araçlara ilişkin ihalenin feshi yargılamasında alınan .../.../.... tarihli bilirkişi raporunda her iki araca ilişkin olarak; aracın 2 adet aküsü söküldüğü araç üzerinde olmadığı, aküleri ve anahtarı olmadığından km saati okunamadığı, ön tampon sol tarafı ile sol kapı alt dış basamağının kırık durumda olduğu, ön göğüs panjuru sökülmüş ve araç üzerinde olmadığı, sağ kapı camının kırık olduğu, sağ alt dikiz aynasının kırık olduğu, teybin sökülmüş olduğu, vebosto(ısıtıcı) düğmesi sökülmüş olduğu, arka sol ve sağ davlumbazlarının kırılmış, sökülmüş kullanılamaz durumda olduğu, sol arka aks sökülmüş olduğu, şoför mahalli üst rüzgarlık kırık durumda olduğu, yakıt deposu yerinden sökülmüş, boru ve bağlantıları kopmuş vaziyette olduğu, aracın arka sol ve sağ lastiklerin ile ön sol ve sağ lastikleri aşınmış, patlamış, yarılmış olduğu belirtilmiş olmakla, satış ilanında sadece “anahtarının olmadığı, boyasının orta derecede olduğu, döşemelerin ve göğüslerinin orta derecede olduğu, karoserinde herhangi bir vuruk olmadığı, arka ve ön lastiklerin mevcut olduğu lastiklerin %30,40 seviyesinde olduğu” belirtildiği, dosya içeriğinde ihale konusu araca ilişkin başkaca bilgiye yer verilmediği, araçların mevcut durumunun kullanılmaz halde olduğu, malın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olduğu görülmekle bu durumda, mahkemece ihalenin feshi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin adreste bulunmama nedeni araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin evrakı almaya yetkili olup olmadığı belirlenmeyen çalışana yapılan tebliğin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu-
İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin ise başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Borçlunun bilinen adresine T.K.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak satış ilanının borçluya tebliğ edilmesi, bilinen adrese çıkarılacak tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise, T.K.'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği halde; doğrudan doğruya T.K.'nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığı- T.K'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, iade edilmeyip "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebliğ olunan evrakı tesellüm edenin adresini ihtiva eden (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerhin tebliğ belgesinde bulunmamasının usüle aykırı olduğu-
Satışın yapıldığı ikinci ihale tutanağında “ihalenin başladığı ve bittiği saatler ile ihale tarihi”nin yazılmamış olmasının ve “icra müdürü ile diğer ilgililerin imzalarının bulunmaması” nın ihalenin feshini gerektireceği-
Taşınmaz açık artırma ilanında taşınmazın imar durumunun yazılmadığına yönelik iddia, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük sürede bu işlem şikayet konusu yapılmadığından, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği-
Satış ilanı borçluya 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, ayrıca aynı kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılması lüzumu olmadığından, bu maddeye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, borçlunun satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair iddiasının yerinde olmadığı anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesince, şikayet dilekçesinde ileri sürülen diğer fesih iddiaları tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış ilanı borçlunun mernis adresine çıkartıldığı gibi, ihalenin feshi dilekçesi ve ekindeki vekaletnamede de borçlu adresi olarak aynı adresin gösterildiği, bu yönüyle de yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu; öte yandan ilk derece mahkemesince ihale konusu 12 no’lu parselin yüzölçümünün satış ilanında fazla gösterildiği iddiası borçlu lehine olup, borçlunun bunu ileri sürmesinde hukuki yararı olmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetli görülmediği-
Somut olayda muhatabın, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceği tespit edilmediği gibi, beyanı alınan komşunun isminin de belirlenmediği, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunmasının "ihaleye fesat karıştırma" niteliğinde olduğu- Dava konusu taşınmaza ilişkin yapı kayıt belgesinin 20.11.2018 tarihinde yani ihaleden 21 gün önce alındığı, dosya kapsamında davacının bu belgenin alındığından ihaleden önce haberdar olduğuna ilişkin bir bilginin bulunmadığının anlaşıldığı- Bu durumda, söz konusu belgenin ihaleden önce alınmış olmasına rağmen satış dosyasına sunulmamasının, muhtemel katılımcıların bilgi sahibi olma imkanını ortadan kaldırdığı ve bu suretle talep ve talibi azaltıcı nitelikte olduğunun kabulü gerekeceği; zira dava konusu taşınmazın konumu, belirlenen muhammen değeri ile satış bedeli ve ihaleye sadece bir kişinin katılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; İmar Kanunu’nun Geçici 16. maddesi kapsamında alınan yapı kayıt belgesinin, taşınmazın değerine olumlu katkı sağlayacağı ve ihalesine olan ilgiyi artıracağının açık olduğu, bu nedenle; ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.