Davacı adına taşınmaz bulunduğu, babasından dolayı ölüm aylığı aldığı ve düzenli bir gelirinin mevcut olduğu, bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı anlaşıldığından adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Hukuki yarardan söz edebilmek için; bir hakkın veya hukuki durumun mevcut ve yakın bir tehlike ile tehdit edilmiş olma­sı, bu tehdidin zarar doğurabilecek nite­likte olmasının, tespit hükmünün tehlike­yi ortadan kaldıracak nitelikte olması ve halihazırda hukuki korunmaya ihtiyaç duyulması şartlarının birlikte bulunma­sının gerekeceği-
Elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığından alacaklının icra iflas kanunun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesi davası açamayacağı-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine dayalı, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkin davada, davacının, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde, tespit öncesi nedene dayanarak açtığı dava ile 128 ada 1 parsel üzerindeki evin mülkiyetinin vekil edeni ve vekil edeninin eşinin mirasçıları adına tespitine karar verilmesini talep ettiği hususu gözönüne alındığında; eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece bahsi geçen ortaklığın giderilmesi davası dosya arasına alınarak, taşınmazın satışının yapılıp yapılmadığı, tapuda malik değişimi olup olmadığı hususları araştırılarak ve bu anlamda bir değişiklik olması durumunda 6100 sayılı HMK’nin 125. maddesi kapsamında uygulamaya gidilmesi gerekebileceği de düşünülerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği- Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davalarda, elatılan taşınmaz değeri ve kabul edilen ecrimisil miktarı toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı vekili; davacının söz konusu davadaki taşınmazlara ait payları cebri icra yoluyla satın aldığını, söz konusu hisselerin mülkiyetinin müvekkili davacıya geçtiğini, ancak yaptığı tescil isteğinin reddedildiğini ileri sürerek taşınmazların satılarak ortaklığın giderilmesini istediği- TMK. 700 uyarınca taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescil ile olup; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılırsa da, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasının gerektiği- Aynı hakka ilişkin olarak taşınmaz ile ilgili dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğundan mülkiyet tapu kütüğüne tescil edilmekdikçe davaya devam edilemeyeceği; bu durumda mahkemece davacıya satın aldığı paylarla ilgili olarak tescil işlemini yaptırmak üzere süre verilerek, davacı adına oluşacak pay tapu kayıtları ibraz edildikten sonra bir karar verilmesinin gerektiği-
Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde; bina, ağaç gibi muhtesatın bulunması halinde, MK. 684 uyarınca bunlar arzın ayrılmaz parçası sayıldığından, arzla birlikte satışına karar verilmesi gerekeceği, ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh bulunması veya tüm paydaşların bu konuda anlaşmış olmaları halinde, “değerlere göre oran kurularak, satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması” gerekeceği -
Ortaklığın giderilmesi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.