3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine dayalı, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkin davada, davacının, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde, tespit öncesi nedene dayanarak açtığı dava ile 128 ada 1 parsel üzerindeki evin mülkiyetinin vekil edeni ve vekil edeninin eşinin mirasçıları adına tespitine karar verilmesini talep ettiği hususu gözönüne alındığında; eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece bahsi geçen ortaklığın giderilmesi davası dosya arasına alınarak, taşınmazın satışının yapılıp yapılmadığı, tapuda malik değişimi olup olmadığı hususları araştırılarak ve bu anlamda bir değişiklik olması durumunda 6100 sayılı HMK’nin 125. maddesi kapsamında uygulamaya gidilmesi gerekebileceği de düşünülerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği- Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davalarda, elatılan taşınmaz değeri ve kabul edilen ecrimisil miktarı toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı vekili; davacının söz konusu davadaki taşınmazlara ait payları cebri icra yoluyla satın aldığını, söz konusu hisselerin mülkiyetinin müvekkili davacıya geçtiğini, ancak yaptığı tescil isteğinin reddedildiğini ileri sürerek taşınmazların satılarak ortaklığın giderilmesini istediği- TMK. 700 uyarınca taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescil ile olup; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılırsa da, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasının gerektiği- Aynı hakka ilişkin olarak taşınmaz ile ilgili dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğundan mülkiyet tapu kütüğüne tescil edilmekdikçe davaya devam edilemeyeceği; bu durumda mahkemece davacıya satın aldığı paylarla ilgili olarak tescil işlemini yaptırmak üzere süre verilerek, davacı adına oluşacak pay tapu kayıtları ibraz edildikten sonra bir karar verilmesinin gerektiği-
Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde; bina, ağaç gibi muhtesatın bulunması halinde, MK. 684 uyarınca bunlar arzın ayrılmaz parçası sayıldığından, arzla birlikte satışına karar verilmesi gerekeceği, ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh bulunması veya tüm paydaşların bu konuda anlaşmış olmaları halinde, “değerlere göre oran kurularak, satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması” gerekeceği -
Ortaklığın giderilmesi-
Dava konusu taşınmazlarda 111 ada 97 sayılı parselin 1/2 paylı maliki davalının bu dava açılmadan önce vefat ettiği mirasçılarının davadan haberdar olmadıklarının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece bu taşınmazın paylı malikinin mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarının davaya katılmalarını sağlanması gerekeceği-
Davacının kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine ağaç diktiğine göre iyiniyetli olmadığı; bu durumda davacının sadece TMK'nun 723. maddesi gereğince asgari levazım bedelini talep edebileceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekeceği, ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilip satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak dağıtılması gerekeceği-
Konut sigorta poliçesi gereği ödeme yapan davalı sigortanın ödediği bedeli icra takibi sonucu ödemek zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsili istemi- Dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.