Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazlardaki payını karar tarihinden sonra satmak suretiyle paydaşlıktan çıkmış olduğu anlaşıldığından, davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğundan, adı geçen paydaşın davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 28.11.2023 T. E: 7887, K: 7893
Ortaklığın giderilmesi davalarının “iki taraflı” davalardan olduğu, vekili bulunan taraf yararına -bu taraf davalı da olsa, davacı da olsa- avukatlık ücreti takdir edilmesi gerektiği -
30.01.2012 tarihinde açılan eldeki davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. vd. maddeleri hükmü gereğince belirsiz alacak davası olduğu, davacı vekilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ecrimisil talebinde bulunduğu halde, yanılgılı değerlendirme ile davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşılık davalı vekilinin yapmış olduğu zamanaşımı itirazının dikkate alınarak ıslah tarihi itibariyle bir kısım ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığından bahisle davacı taraf yararına eksik ecrimisile hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Karar düzeltme talebinin yerinde olup olmadığını irdelemek görevi Yargıtay’ın ilgili dairesine ait olduğundan, icra mahkemesince ‘karar düzeltme talebinin reddine’ karar verilemeyeceği—
Beş adet bağımsız bölümle ilgili ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkin davada, her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi-
İntifa hakkı sahiplerinin taşınmazın “paydaşı” sayılmayacağı, bu nedenle ortaklığın giderilmesi davası açıp “taksim” ya da “satış” isteyemeyeceği -

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.