Menfi tespit davasının "hukuki yarar" yokluğu nedeniyle reddi-
İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca dava alacaklı lehine sonuçlandığından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davalı alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan zararının tazminine karar verilmesinin gerekeceği, bu yönler gözden kaçırılarak tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesinin ve davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmemesinin doğru görülmeyeceği-
Davacının çekteki imzayı inkar etmediği, Y. Akaryakıt. Ltd. Şti. hakkındaki davasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, ancak diğer davalı D. Faktoring Hiz.A.Ş.’nin ise alacağını yönetmelik gereği belgelendiremediğinden Y. Akaryakıt Ltd. Şti. hakkında açılan davanın reddine, D.Faktoring Hiz.A.Ş.hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74’üncü (Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26’ncı) maddesinde öngörülen taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
«Sahtelik» ve «muvazaa» iddialarının birlikte (terditli olarak) aynı dava içinde ileri sürülebileceği–
Elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı-alacaklının giriştiği icra takibinde haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden kötü niyet tazminatından sorumlu tutulamayacağı-
Takibe konu senetlerin işçi işveren ilişkisi sebebiyle düzenlendiği hallerde uyuşmazlığın iş mahkemelerinde çözümlenmesi gerekeceği-
Kiracı tarafından açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, tahliye tarihi taraflar arasında çekişmeli olduğundan mahkemece kiralananın tahliyesine ilişkin olarak davacının tüm delilleri toplandıktan sonra ve delil listesinde açıkça yemin deliline de dayandığı anlaşılmakla gerekirse yemin teklif etme hakkı davacıya hatırlatılmak suretiyle kiralananın tahliye edildiği tarih tespit edilerek tahliye tarihine kadar olan kira alacakları saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı-
Kısa karar ile gerekçeli karar hüküm fıkrası arasında çelişki bulunması ayrıca düzeltme şerhi adı altında hüküm fıkrasına yazılmayan bir şeyin sonradan eklenmesi de hukuken mümkün olmadığı-
Söz konusu çekte muhatap bankanın bulunduğu yer Eskişehir, keşide yeri ise Bursa olup, diğer çek borçluların yerleşim yeri ise Ankara olduğundan hakkında ihtiyati haciz kararı verilen muteriz şirketin, tarafı olmadığı bir faktoring sözleşmesindeki yetki kaydı ile bağlı olmasını gerektiren hukuki esaslar açıklanmadan yetki itirazının reddine karar verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.