Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde, herhangi bir ayın kira bedeli zamanında ödenmediği takdirde muacceliyet koşuluna yer verileceği düzenlenmiş olup, yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun meskenlerde uygulanma imkanının bulunmadığı-
Mahkemece takip dayanağı senetlerden sadece biri üzerinde imza incelemesi yaptırılmasına rağmen diğer senetler içinde imza inkarı bulunduğu halde bu senetler üzerinde imza incelemesi yaptırılamadığı anlaşıldığından, mahkemece diğer senetler üzerinde de imza incelemesi yaptırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan ilamda kart hamiline ait kredi kartının haksız kullanımı nedeniyle banka ve işyerinde yapılan harcama bedellerinin iadesi istemine ilişkin .. TL .’nin faiziyle davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olduğundan, menfi tespite ilişkin olmayan ve eda hükmü içeren bu ilamın kesinleşmeden icra edilebileceği-
6762 Sayılı TTK'nun 613. ve 6102 Sayılı TTK'nun 701. maddelerine göre, muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, bononun yüzüne atılan her imzanın aval şerhi olarak kabul edileceği, ayrıca avalin bir süreye bağlı tutulmadığı, keşide tarihinden sonra da verilmesinin mümkün olduğu, davacı şirketin avalist sıfatıyla davaya ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bedeli kısmen ödenen bononun tamamına dayanarak bile bile icra takibine geçen davalının kötüniyetli olarak kabulüyle söz konusu ödenen bedel üzerinden İİK'nun 72/5 maddesi uyarınca borçlu yararına tazminata hükmolunması gerekeceği-
Davacı A.Ö.’ nün borçtan şahsen sorumlu olmadığı, ancak banka ile sözleşme yapan asıl borçlu dava dışı şirket lehine ipotek verdiği anlaşılmaktadır. TMK.’ nun 887. maddesi “asıl borçlu ile beraber borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine bildirim yapılmadıkça ipotek borçluları yönünden borcun muaccel duruma gelmeyeceği” öngörülmüştür. Bu durumda davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen icra takibinde çıkarılan ödeme emrinin davacıya karşı geçerli olabilmesi için kendisine icra takibinden önce ödeme emrinin tebliği zorunlu bulunmaktadır. Somut olayda ipotek borçlusu davacıya muacceliyet ihbarı gönderilmediğinden, aleyhine icra takibine başlanamayacağı gözden kaçırılarak, yazılı gerekçe ile işin esası hakkında karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İcra takibine konu alacak nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemi-
İcra mahkemelerince verilen hükümlerin –genel mahkemelerce aksine bir karar verilmedikçe- takip hukuku alanında uygulanabilecekleri–
Yetkililerinden birisinin imzası ile düzenlenen bononun davacı kooperatifi bağlamayacağı ve senet metninden kaynaklanan ve senedin geçerliliğine etkili bulunan hususların her hamile karşı ileri sürülebileceği–
HUMK’ nun 290 (HMK’nun 201) maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Başka bir anlatımla, senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir. Davalı taraf tanık dinlenmesine muvafakat etmediğine göre, somut olayda tanık dinlenmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.