Menfi tespit davası- El birliği ile mülkiyet halinde mirasçıların tümü ya da mahkemece tayin edilecek mümessil vasıtası ile terekenin temsil edilmesi gerektiği-
İptâl davalarında, borçlu ile işlemde bulunan davalı -üçüncü kişilerin, "dava konusu taşınırları/taşınmazları satın alabilecek mali güce sahip olup olmadıkları"nın mahkemece araştırılması gerekeceği-
Ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edileceği ve davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alın­dığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olacağı-
Uyuşmazlık; ilk derece ve bölge adliye mahkemesince tanık deliline dayalı olarak gerçekleştiği kabul edilen vakıa hakkında yapılan temyiz incelemesinin maddi vakıa denetimi ve delil değerlendirmesi niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davanın kabulüne ilişkin hükmü Yargıtay'ın temyiz incelemesi sonucu bozup bozamayacağı noktasında toplanmaktadır..
Tanık beyanlarından, davacı-davalının, eşine zaman zaman hakaret ettiği, aşırı kıskançlık oluşturan davranışlarının olduğu, evlilik birliğinin gerektirdiği bazı görevleri yerine getirmediğinin anlaşıldığı, diğer yandan Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile tarafların birbirlerine karşı basit müessir fiilde bulunmaktan dolayı ceza aldıkları da sabit olup, bu deliller çerçevesinde davalı koca yanında davalı kadının da boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu anlaşıldığından; davalı-davacı kocanın davası da kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği-
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca tasarrufun iptali davalarında incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kamu düzenine aykırılık olup olmadığının ise re'sen gözetileceği- Yine; HMK'nun 357. maddesine göre de ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağı-
12. HD. 06.06.2023 T. E: 2068, K: 3994
Davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi kardeş olduklarından, davalı üçüncü kişinin İİK'nın 280/1. maddesi gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu, buna göre iptal davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Taşınmazı üçüncü kişiden satın alan diğer davalı dördüncü kişi yönünden davanın kabul edilmesi için kötü niyetinin somut delillerle ispatlanmış olması gerekeceği, dördüncü kişi yönünden sadece bedel farkının iptal nedeni olmadığı, davalı dördüncü kişinin ödeme belgesi sunduğu babasına ait olan şirket ile borçlunun yetkilisi olduğu şirket arasında ticari ilişki ispat edilemediği gibi İzmir gibi bir büyükşehirde farklı semtlerde faaliyette bulunan iki şirketin salt aynı iş kolunda faaliyeti nedeni ile borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıs olarak kabulünün yaşam deneyimlerine uygun olmadığı-
MK. 174'ün değişiklikten önceki metninde (MK. 143) yer alan "kusursuzluk" kavramının içeriği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.