Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde infazda tereddüt yaratacak nitelikteki yazım hatasından kaynaklanan yanlışlığın tavzih talebi ile düzeltilmesinin mümkün olması karşısında yazılı gerekçe ile tavzih isteminin reddine karar verilemeyeceği- -
İcra müdürlüğünden gönderilecek bir muhtıra ile acele kamulaştırma işleminin yapılması mümkün iken icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılmasının doğru olmadığı, tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olup tahliyenin gerçekleştirilmesinin takip yapılmasına bağlı olmadığı- Şikayetçi borçlu acele kamulaştırmaya dair idari işlemin iptali amacı ile Danıştay'da dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı ile dava konusu işlemin (acele kamulaştırmaya dair idari işlemin) şikayetçi borçlunun maliki olduğu taşınmaz yönünden kesin olarak iptal edilmesine karar verildiği ve takibin dayanağının kesin olarak ortadan kalktığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kendisine temsilci tayin etmesi için -İİK. 54 uyarınca- süre verilmemiş olan borçlunun, tahliye aşamasında örnek: 13 ihtarlı ödeme emrinden haberdar olduktan sonra icra dairesine takip konusu kira borcunu yatırmasının, takibi durduracağı–
Sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle icra takibinde talep edilen “kira tazminatına" ilişkin alacak kalemi tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden, bu alacak kaleminin yargılamayı gerektirdiği- Mahkemece davacının yargılamayı gerektiren kira tazminatı ve işlemiş faizi hakkındaki talepleri yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinde itiraz süresinin otuz gün, ödeme süresinin ise yedi gün olduğu belirtildiğinden, İİK.'nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken yasal otuz günlük ödeme süresi tanınmadığından temerrütün oluştuğundan bahsedilemeyeceği-
Kira sözleşmesinde kiralananın "işyeri" olarak kullanılacağının kararlaştırılmış olması sebebi ile, öncelikle mahkemece usulüne uygun olarak tacir araştırması yapılması, davalı tacir ise sözleşmede kararlaştırılmış artış şartının geçerli olduğu ve tarafları bağlayacağı, tacir olmadığının belirlenmesi halinde ise artışın ÜFE oranını geçmeyeceği göz önünde bulundurularak talep edilebilecek kira bedelinin belirlenmesi gerektiği-
Davalı kiracının, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedip taşınmazı tahliye ettiği, sözleşmenin özel şartlar 8. maddesindeki düzenleme ile kiracıya sözleşme sonu ile sınırlı olmaksızın herhangi bir zamanda bir ay önceden yapacağı feshi ihbarla sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanındığından, davacı zararının tahliye tarihinden itibaren bir aylık kira alacağına hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında 19.4.2011 tarihinde düzenlenen limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşme uyarınca hisse devir bedelinin ve aynı sözleşme uyarınca davalıya devredilen işyerinin kira bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi (şimdi; TBK. mad. 315) gereğince temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açmasının gerekeceği, kiralayan durumunda olmayan malikin veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekeceği, dava hakkına ilişkin hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.