İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunda ön sorun hakkında yapılan görüşmeler sonunda, “Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilam harcının yeterli olup olmadığı, böyle bir davanın kısmi dava olarak açılması ve ıslah yapılmak suretiyle dava değerinin arttırılması hâlinde, ıslah edilen miktar için nispi karar ve ilam harcının tamamlanmasının gerekip gerekmediği ayrıca; bu tür bir davanın belirsiz alacak davası olarak açılması hâlinde, alacağın sonradan belirlenen miktarı için nispi karar ve ilam harcının tamamlanmasının gerekip gerekmediği” konusunda içtihatların birleştirilmesi talep edilmiş ise de, içtihatların birleştirilmesine karar verilebilmesi için, içtihat aykırılığına konu kararların devamlılık arz etmesinin gerekmesi ve Yargılayın Özel Dairelerinin yerleşmiş kararlarına aykırılık teşkil eden Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun sadece 03.11.2010 tarihli ve 2010/10-550 E., 2020/561 K. sayılı kararının bulunması ve henüz istikrar kazanmamış olması karşısında, içtihatların birleştirilmesine yer olmadığına-
İtirazın iptali davası-
Takibe konu alacağın bir kısmına itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, itiraz konusu edilmeyen alacak miktarı hakkında da iptal kararı verilemeyeceği–
İtirazın iptali davası-
Yasal değişiklikten sonraki döneme ait olan kat maliklerinin ortak gider alacakları yönünden değiştirilen yasadaki gecikme tazminatı uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiği-
Alıcının ticari defterlerine satım konusu faturaları kaydetmiş ise fatura konusu malları teslim almış sayılacağı- Muhasebecinin hatasından dolayı yanlışlıkla ticari defterlerine faturaların kaydedildiğine dair savunmaya itibar edilemeyeceği-
Satış faturasından kaynaklanan alacağın likit ve belirlenebilir mahiyette olduğundan, İİK. mad. 67 uyarınca kabul edilen alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-  3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 24/c maddesi uyarınca, faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden, faize de KDV istenebileceği-
İşlemiş faize faiz işletilerek ve takipte talep edilen faiz oranından fazla oranda faize hükmedilerek karar verilemeyeceği-
Dava konusu alacağın faturaya dayalı olup, likit, bir başka deyişle “hesap edilebilir, belirlenebilir” olduğu gözetilerek, İİK.’ nun 67/2. maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmolunması gerekirken, yazılı gerekçeyle bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş olmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, işlemiş faiz istemi yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken bu istemin olaya uygun düşmeyen şekilde reddinde isabet bulunmadığı gibi, icra takibi dayanağının keşidecisi davacılar murisi olarak görünen, davalı şirket emrine düzenlenmiş olan çeklerdeki keşideci imzalarının davacılar murisine ait olmadığı halde bedellerinin davalı şirket tarafından tahsil edilmiş olduğu mahkemenin de kabulünde olmakla, bu durumda davalı yanın icra takibine itirazının haksız, takip konusu alacağın likit (bilinebilir, hesap edilebilir) olduğu gözden kaçırılarak davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddinde de isabet bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.