Su aboneliği bulunan davalının taşınmazı satmış olmasının abonelik sözleşmesini otomatik olarak sona erdirmeyeceği–
Davalı ödeme savunmasında bulunmuş ve savunmasının kanıtı olarak ödeme belgeleri sunmuştur. Davacı “ödeme belgelerinin çekle ilgili olmadığını, daha önceki işler karşılığı düzenlendiğini” bildirmiştir. Bu durumda kural olarak “ödeme belgelerinin başka bir alacağa yönelik olduğunu” iddia eden davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekirse de, ödeme belgelerinin bir kısmı çekin keşide tarihinden önceki tarihleri taşımaktadır. Hal böyle olunca “önceki tarihli ödeme belgelerinin dava konusu çeke yönelik olduğu”nun kabulü doğru görülmez. “Bu belgelerin dava konusu çeke yönelik olduğu”nun ispat yükü ise davalı taraftadır. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden oluşturulan kararın bozulması gerekeceği-
Alacağın, davalı kamu kurumu görevlilerinin kendisine tevdii edilen görevi, kusurlu ve görev gereklerine aykırı olarak yerine getirmesi, davalı kurumun da gerekli tedbirleri almayarak bu duruma engel olmamasından kaynaklandığı savunulduğuna göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerektiği ve itirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği- İdari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemeyeceği-
818 sayılı Borçlar Kanun'unda gerçek kişi kefiller için zamanaşımı sınırlaması bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (6098 sayılı Kanun) ise bu sürenin 10 yıl olduğu-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Tazminat davası-
Kiralayan önceki malik tarafından açılan 2005-2006 dönemine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı, kira tespit davası niteliğinde olmayıp, alacak davası niteliğinde olduğundan, davacı yeni malik, bu mahkeme kararına dayanarak 2007-2008 dönemi kira parasının belirlenmesini isteyemeyeceğinden, davacı tarafından dava konusu edilen, 2007-2008 dönemi kirasının sözleşme hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi ve sorunun bu şekilde çözümlenmesinin gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, yine her iki alacak para alacağı olduğundan, tahsili ve takas edilebilmeleri için kesinleşmelerinin de gerekmeyeceği-
Dava, kaçak su kullanımı nedeniyle girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş ve davalılara icra inkâr tazminatı verilmesi hüküm altına alınmıştır. İİK.’ nun 67/2 maddesinde takibin kötü niyetle yapılması halinde alacaklının tazminata mahkûm edilmesi düzenlenmiştir. Davaya konu takibin kötü niyetle yapıldığı ispatlanamamıştır. Davalılar tuvaletin bulunduğu işhanında büroları bulunan kişilerdir. Şu durumda davacı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.