Davacı tarafından dosyaya sunulan sevk fişlerinin davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle malların teslim edildiği kabul edilmişse de, davalı tarafından sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair açık bir kabulün bulunmaması ve sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair davalı veya çalışanlarına ait herhangi bir imza bulunmaması nedeniyle, tek taraflı olarak düzenlenen sevk fişlerinin malların teslim edildiğini ispata yeterli olmadığı- Davalının ticari ilişkinin devam ettiği döneme ait ticari defter ve belgelerinin meşruhatlı davetiye yolu ile mahkemeye ibrazı istenerek, dosya içerisindeki belgeler, ibraz halinde ticari defter ve kayıtlar bilirkişiye incelettirilerek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
İtirazın iptali davası dışında kalan miktarlara yönelik olarak tahsil talepli alacak davası açılmasının ve ayrı bir dava açılıp birleştirme yapılabileceği gibi ıslah ile de talepte bulunulmasının mümkün olduğu-
İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilebileceği, takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoksa da, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen bankacılık hizmetleri sözleşmesi ve bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen ek sözleşme içeriğinden müşterinin cari hesap bakiyesinin müsait olmadığı durumlarda kredili mevduat hesabına havale emirleri uyarınca borç kaydedileceği anlaşıldığından, dava konusu sözleşme ve ekinin dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 4.maddesinde öngörülen bankacılık işlemleri çerçevesinde, ticari işlemlerden olduğunun kabulü gerekeceği- TTk.nun 8.maddesine göre, ticari işlerde faiz oranın serbestçe kararlaştırılabileceği, bu durumda Mahkemece 6098 sayılı TBK'nın 88 ve 120. maddelerindeki akdi ve temerrüt faizi oranlarının sınırlanmasına ilişkin hükümlerin somut olay bakımından uygulama yeri bulunmadığı-
İtirazın iptali davası-
Çek asıllarının bankaya bırakılarak kısmi ödemenin talep edilmesi halinde bankanın ödeme yükümlülüğü bulunacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece ‘borcun ödenmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına’ biçiminde karar verilmişse de, bu dosya ve birleşen dosyaya yargılama sırasında yapılan ödemelerin ihtirazi kayıtla yapıldığı ve bu borçla ilgili menfi tespit davasının devam ettiği, dolayısıyla yapılan ödeme ile ilgili uyuşmazlığın devam ettiği görülmekle, yukarda belirtilen mahkeme kararının iptali ile iddia ve savunma çerçevesinde toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların sulh olmaları halinde, sulh olunan miktar belli değilse; mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, sulh olunan miktar tespit edilemezse vekil ile vekil eden arasında varsa yazılı sözleşme hükümleri gereğince, sözleşme yok ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince harcı ödenen dava değeri üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği ve davanın sulh ile sonuçlanması halinde tarafların avukatlık ücretin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olacağı bu nedenle davacı avukatın hem akdi hem karşı yan vekalet ücretinin tamamına hak kazanacağı-
Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında icra takibi başlatılması üzerine, bu takibe itiraz edildiği, şikayetçinin itirazın iptalini talep ederek dava açtığı, anılan davanın kesinleşmesine rağmen, şikayetçi vekilinin bu dava kesinleşmeden önce sanığın İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçundan cezalandırılmasını talep ederek şikayette bulunduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın "düşmesine" karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.