Trafik kazası nedeni ile dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminatın rücuen tahsili istemi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline-
Taraflar arasında dava konusu olan malların fabrika teslim yöntemiyle satıldığı, buna göre nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masraflarının alıcıya ait olduğu, davacının indirimli satışlar başlamadan 24 gün önce davalıya %20 indirimli fatura göndermesine rağmen, davalının gümrükten malı çekmeyerek kusurlu olduğu, bilirkişi raporlarıyla belirlenmesi karşısında “davanın kabulüne” karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığı-
Yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacı tarafından alacağın TTK'nun 1320. maddesi kapsamında; gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olduğu ve alacağının aynı Kanunun 1321’inci maddesi gereğince, kanuni rehin hakkı verdiği iddiasına dayalı olarak taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; İİK'nun 67. maddesi uyarınca, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulüne, 16.900 ABD Doları asıl alacak ve 62.08 ABD Doları faiz olmak üzere toplam 16.962,08 ABD Doları alacağın, asıl alacak bölümüne icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına, likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 6.897,00TL icra inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Tarafların tacir olmaları halinde, dayanan yararına delil olabilmeleri için defterlerin tasdikli, defter kayıtlarının dayanağının mevcut olması gerekeceği, bu vasfı taşımayan defter kayıtlarının tacir yararına delil oluşturmayacağından, mahkemenin tarafların ticari defterlerini incelettirmeden kuracağı kararın bozulması gerekeceği-
Kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedelin zarara sebep olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddolunan kısmının 221,49 TL. olduğu da gözetilerek anılan tarife hükmü gereği 221,49 TL. vekalet ücretine hükmolunması gerekirken fazla vekalet ücretine hükmolunması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Takip konusu çekte davalı tarafın lehtar, davacı taraf ise lehtardan sonraki hamil olduğu; lehtarın kendinden sonraki hamile yapmış olduğu cironun çizilmiş olması nedeniyle TTK. 790/2. cümle uyarınca çizilmiş cirolar yok hükmünde olduğundan, bu çek nedeniyle keşidecinin sorumlu tutulamayacağı- Bir başka deyişle hamilin kendinden önceki çizilen ciroya müracaat hakkı bulunmadığı; ne var ki, davalı taraf süresinden sonra vermiş olduğu cevabında 'davacıya 1.600,00.-TL borçlu olduğunu' beyan ettiğinden bu beyan dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkeme "borçlunun itirazının hangi tarihte alacaklıya tebliğ edildiği" araştırılarak, yedi günlük süre içinde alacaklı tarafından "itirazın kaldırılması"nın veya "itirazın iptâli"nin istenmiş olup olmadığının saptanması gerekeceği–
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişkinin giderilmesi için, yeni bir hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı vekilinin davayı, sigortacının merkezinin bulunduğu İstanbul mahkemesinde açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi gerektiği- Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.