Davalı ile davacının anne - oğul olması halinde vekil konumunda olan davalının annesine yaptığı ödemeyi, dolayısıyla vekaletle ilgili olarak hesap vermeyi tanık dahil her türlü delille isbat edebileceği–
Ceza davası her ne kadar zamanaşımına uğramış ise de, dosyada alınan bilirkişi raporunda kooperatif kayıt ve defterlerinin usulüne uygun tutulmayıp, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen bir miktar ödemenin gerçekte yapılmadığı anlaşıldığından, gerçek dışı olduğu belirlenen bu miktar dışında kalan davacı alacağı yönünden salt usulüne uygun olmadığı anlaşılan defter kayıtlarına itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı tarafından iddia edilen bu ödeme tutarı ve kalan alacak yönünden ayrıca varsa fatura, makbuz ve ödeme belgelerinin ibraz edilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali ve tescil, itirazın iptali davaları-
Kaçak elektrik tahakkukuna dayalı takibe vaki itirazın iptali davası- Abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı K.'da belirtilen "gecikme zammı"nın istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerektiği- Davalının dava konusu sorumlu olduğu bedelin, ve gecikme zammı ve KDV nin abonelik sözleşmesi Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı ile ilgili mevzuat hükümleri ve takip dosyasındaki talep de nazara alınarak belirlenebilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Genel kredi sözleşmesinde kefalet nedeniyle başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemi-
İcra mahkemelerinde katılma yoluyla istinaf başvuru süresi 10 gün olduğundan İİK.'nun 365 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin süre yönünden reddi gerektiği, önceki malik ile yapılan ve karara esas alınan 29/07/2019 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli aylık kira 10.000,00 TL+KDV olarak kararlaştırılan kira sözleşmesi ve 20/11/2019 tarihli sözleşmenin 29/07/2019-29/07/2022 tarihleri arası olarak aylık 10.000,00 TL+ KDV olarak yenilendiğine ilişkin ek kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, kiralananın 30/11/2021 tarihinde satın alan davacı yeni malik önceki aylar kira bedelleri 14.112,80 TL olarak yatırılmasına rağmen 2022 Nisan ve Mayıs ayı kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 06/07/2022 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2022 Nisan bakiye kira 4.112,00 TL ve 2022 Mayıs bakiye 7.450,00 TL olmak üzere 11.562,40 TL asıl alacak ve 144,45 TL işlemiş faizin tahsilini istediği, ödeme emri tebliği üzerine davalı vekili, müvekkilinin kiralanan taşınmazın eski maliki ile 19/07/2019 tarihli kira sözleşmesi ve 20/11/2019 tarihinde de ek kira sözleşmesi imzaladığı, taşınmazı satın alan davacının önceki malikin taraf olduğu bu kira sözleşmesine halef olduğunu, 20/11/2019 tarihli ek kira sözleşmesinde anlaşılan kira bedeli aylık 10.000,00 TL+KDV olarak belirlendiğini ve imza altına alındığını, müvekkilinin alacaklıya ek kira sözleşmesi gereği anlaşılan kira bedelini zamanında ve tam olarak ödediği, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmaması ve taraflar arasındaki husumetin yargılamayı gerektirmesi nedenleriyle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine açıkça itiraz ettiği- Davalı kiracı tarafından 2022 Ocak, Şubat ve Mart ayları kira bedeli kira sözleşmesinde kararlaştırılan miktardan daha fazla 14.112,80 TL olarak ait olduğu aylar tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıklanarak yatırıldığına göre taraflar arasındaki kira bedelinin takip konusu aylar yönünden 14.112,80 TL olarak kabulü ile itirazın takibe konu alacağın tamamı üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece sözleşmede yazılı miktar kabul edilerek itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmesi hatalı ise de istinaf edenin sıfatı itibariyle bu hususun kaldırma konusu yapılmadığı, gerçekleşen temerrüt olgusu nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
BK. 53. maddesine (şimdi; TBK. mad. 74) göre her ne kadar ceza mahkemesinin beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de tesbit edilen maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı, hal böyle olunca mahkemece davacı şirket yetkilileri hakkında açılan ceza davasının sonucunun beklenerek hasıl olacak duruma göre hüküm kurulması gerekeceği-
Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden, feragat kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, davalı vekilinin temyiz talebinden önce davadan feragata değer verilmesi gerekeceği-
Taşıma sözleşmesine dayalı tazminatın ve cezai şartın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.