Bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, yargılama sırasında davacı vesayet altına alınmış ve kendisine sulh hukuk mahkemesince vasi tayin edildiği, 4721 sayılı TMK 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamından davaya devam edilmesi hususunda izin alınması ve vasi aracılığıyla veya vasinin tayin ettiği vekil aracılığıyla davaya devam olunması gerekirken, mahkemece davacının dava ehliyeti sona ermesine rağmen yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun eşi adına yaptığı tasarrufun, borcun doğum tarihinden önce olduğu, açılan tasarrufun iptali davasının da 5 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek açılması gerekeceği- Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi halinde, davalı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Açığa imza suretiyle düzenlenen senedin «anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu» iddiasının yazılı delil ile isbat edilebileceği–
Çeklerin ilerde teslim edilecek mallara ilişkin avans olarak verildiğinin ve bu nedenle mal teslimine ilişkin ispat yükünün davalıda olduğunun kabulüyle, hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekeceği-
Davacının «ödünç olarak verdiğini» iddia ettiği parayı, davalının «ödünç olarak değil de, yaptığı hizmetlere karşılık aldığını» ikrar etmesi halinde, ödünç ilişkisini kanıtlama yükümlülüğünün davacıya düştüğü–
Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu kuralın aksini iddia eden davacının HUMK.’ nun 290. maddesi uyarınca çeke karşı ileri sürdüğü iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Başka bir anlatımla somut olayda ispat külfeti her iki davanın davacısına aittir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı delil listesinde’’her türlü kanuni vesaire delil’’ demek sureti ile yemin deliline de dayanmıştır. Yemin, iddia ve savunmasını diğer delillerle kanıtlayamayan tarafın en son başvurabileceği bir ispat vasıtasıdır. Bu durumda mahkemece, delileri arasında ‘’yemin’’ delili bulunan davacı tarafa yemin teklif hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemi-
Delillerin bildirildiği dilekçede "sair yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanılmış sayılacağı; davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
TTK. mad. 686/1 uyarınca çizilmiş cirolar yazılmamış hükmünde olduğu- Bonodaki lehtar cirosunun çizilmesi nedeniyle ciro zinciri koptuğu için davalı yetkili hamil sayılamayacağından mahkemece bu bonolarla ilgili menfi tespit  istemli davanın bu gerekçe ile kabulü gerektiği- HMK. mad. 225 uyarınca, yeminin konusunun ancak kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.