Somut olayda, takip konusu çekler 25.08.2012, 29.08.2012, 03.09.2012, 08.09.2012 tarihlerini ihtiva etmekte olup tasarruf 10.08.2012 tarihinde yapılmış ise de davacı vekilinin, çeklerin borçlu ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek, 2012 yılı 3. ayından itibaren devam eden mal alışverişine ilişkin faturalar sunduğu, ticari hayatta çek vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığından, davacı ve borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, borcun doğum tarihinin belirlenmesi, bu ön koşulun varlığının tesbiti halinde davalı üçüncü ve dördüncü kişiler yönünden iptal koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, borca ve imzaya itirazını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorunda olduğu-
Taşınmaz mal üzerinde kalıcı yapı niteliğinde olan yayla evine ilişkin olduğu ve davacının, mülkiyet hakkına istinad ederek davayı açmış olduğu anlaşıldığından, davanın, TMK. mad. 981 vd.nda yer alan "zilyetliğin korunması davası" niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın, TMK'nun 683. maddesi gereğince çözümlenmesi gerektiği-
«Olumsuz tesbit davası» niteliğindeki davanın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) görülemeyeceği-
Davanın, dava dışı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalı yüklenici tarafından inşa edilen siteden satın aldığı bağımsız bölümün geç tesliminden dolayı uğradığı zararın tazmini iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, davalı yüklenici ile tüketici davacı arasındaki ilişkinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, bu Kanun'a göre, bu Kanun'un uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağının öngörüldüğü-
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan ‘’Digitürk İşyeri Üyelik Sözleşmesi’’ uyarınca, davalının kahvehane niteliğindeki işyerinde davacı tarafça sunulan digital yayın hizmeti bedeline ilişkin olup, davalı da bu yayını kendi işyerinde ve ticari amaçla gösterime sunmaktadır. Bu nedenle davanın “genel mahkemelerde” görülmesi gerekeceği-
İcra mahkemelerinin -Anayasa’nın 152. maddesi anlamında- “mahkeme” olduğu- İİK. 89/III uyarınca genel mahkeme yerine yanlışlıkla icra mahkemesinde açılan menfi tesbit hakkında icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, HUMK. 193’e (şimdi; HMK. mad. 20'ye) göre on gün (şimdi; iki hafta) içinde dosyanın genel mahkemeye gönderilmesi üzerine, davanın süresinde açılmış sayılacağı–
Gaiplik ve gaibin malvarlığının Hazineye intikal ettirilmesi isteklerine ilişkin davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu davaların kayyıma da yöneltilmesi gerekeceği-
Eş tarafından diğer eş hakkında açılmış olan davanın "katkı payından kaynaklanan alacak davası" olmayıp "muvazaa nedeniyle iptâl davası" olduğunun anlaşılması halinde, görevli mahkemenin "iş mahkemesi" olmayıp "genel mahkemeler" olduğu-
Davacının üyesi olduğu davalı Vakıftan aylık bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.