Çekişme konusu taşınmazın değerine göre tapu iptal ve tesciline ilişkin davaya bakma görevinin Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olması nedeniyle görevsizlik kararının verilmesinin gerekeceği-
HMK'nun 394. maddesinde, ihtiyati tedbirin infazına ilişkin itiraz ve şikayetleri inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu hükmü yer almakta olup, ihtiyati tedbir kararının, icra müdürünce uygulanmış olmasının bu durumu etkilemeyeceği, zira icra müdürünün anılan konuda ihtiyati tedbir infaz memurluğu görevini yapmakta olduğu açık olmakla, icra mahkemesince ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazlar hakkında re’sen görevsizlik kararı verilmesinin gerektiği-
Davacı, evlilik birliği içinde kooperatif hissesinin devri yoluyla davalı eş adına satın alınarak aile konutu olarak kullanılan meskenin davalı eş tarafından muvazaalı olarak diğer davalıya devredildiğini, kendisinin satışa rızası bulunmadığını, alıcı davalının durumdan haberdar olduğunu ileri sürerek, kooperatif hissesinin davalıya devrine dair işlemin; şayet yargılama aşamasında ferdileşme sağlanırsa tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini istediği, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu-Çekişme konusu taşınmazın belirtilen değerine göre temyize konu tapu iptali ve tescile ilişkin davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasında, taraflar tacir olmayıp dava da ticari olmadığından ticaret mahkemesinin görevli olamayacağı-
Dava 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından kira alacağı talebine karşı açılan karşı davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu- ./.. -2- ESAS NO : 2017/2056 KARAR NO : 2017/6688 Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 gününden sonra mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalara bakmakla görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan ve halefiyete dayanılarak sorumlu kişi aleyhine (haksız fiil failine) açılan rücuen tazminat istemine ilişkin davada; davacı sigorta şirketi olup, davacının sigortalısı ile davalının tacir olduğu, ticarethane, fabrika yada ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari sayılacağından, sigortalı ve davalının tacir olması sebebiyle tüm fiil ve işlemlerinin de ticari iş mahiyetinde olacağı, taraflar arasındaki ilişkiye ticari hükümlerin uygulanacağı ve dava konusu olayın tacirler arasında haksız eylemden kaynaklandığından, davaya bakma görevinin de Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerektiği- Ticari şirketin müşaviri olan davalının tüketici sıfatını taşımadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı ve dava da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından, vekalet ücretinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Çiftçi Malları Koruma Başkanlıkları tarafından uygulanan para cezası kararlarına karşı 5 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilmesi gerekmekte ise de, gönderilen ödeme emrinin iptali istemini içeren itirazların idari yargı mahkemelerinde yapılması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.