Menfi tespit davası-
5320 sayılı CMK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında yasanın 6. maddesinde, CMK.nun 141-144 maddesi hükümlerinin 01.06.2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı düzenlenmiş olup somut olayda el koyma işlemi 30.10.2001 tarihinde olduğuna göre dava konusu uyuşmazlığa CMK. hükümlerinin uygulanamayacağı-
İflasın kapanması taleplerinin, ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer aldığı- Talep tarihinde ihtisas mahkemeleri yürürlükte olduğu anlaşılmakla ve iflas kararının daha önceden başka bir mahkemece verilmiş olması, iflasın kapanmasında ihtisas mahkemeleri dışında bir başka mahkemenin görevli olacağı anlamı taşımayacağından, mahkemece, görev ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiş olmasında bir yanlışlık görülmediği-
2863 Sayılı Kanun'un 5.maddesi gereğince taşınmazın SİT alanı olarak ilanı ve imar planında belirtilen yasadan kaynaklanan kısıtlamaların, kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını kabule elverişli olmadığı-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, dava, 02/05/2014 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte olan HMK.nın 4/1-a maddesi gereğince görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazın dava edilen bölümleri üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, 107 ada 1 parselin dava edilen bölümlerinin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadıkları araştırılmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti halinde ormanların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceğine karar verilmesi gerektiği-
Evlilik birliği, kocanın 7.1.2007 tarihinde ölümüyle kendiliğinden sona erdiğine göre, konut üzerinde hak sahibi olan kocanın artık tasarrufta bulunma imkanının kalmadığı; tapu kütüğüne Türk Medeni Kanunu’nun 194/3. maddesi gereğince konutla ilgili şerh konulmasının hukuki sebebinin ortadan kalktığı, mahkemece verilen ret kararının, şerh isteği yönünden bu sebeple sonucu itibariyle doğru olduğu-
Üçüncü kişi konumundaki davalının iyiniyeti ve tapu siciline güven ilkesi hususlarının göz önünde bulundurulduğunu belirterek reddedilen dava "aile konutu olduğu ve üçüncü kişiye muvazaalı şekilde satıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili istemine" ilişkin olup davacı; dava dilekçesinde aynı zamanda muvazaa hukuki sebebine (TBK m.19) dayandığından, davacının muvazaa hukuki sebebine dayalı istemi yönünden de inceleme yapılması gerektiği-
E.tmanın önlenmesine ilişkin davalar da taşınmazın aynına yönelik bulunduğundan davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi, ya da fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.