Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası 26.2.2013 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte olan H.M.K. 4/1-a maddesi gereğince değerine bakılmaksızın görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
İcra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı İİK.’nun 4 ve 16. maddeleri uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunulabileceği, emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasının, SSK İl Müdürlüğü hasım gösterilerek, o yöredeki iş mahkemesinde dava açılarak talep edilemeyeceği-
Davanın, kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
TTK. mad. 1483 vd.'nda düzenlenmiş olan zorunlu sorumluluk sigortası, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, davanın ticari dava olduğu (TTK. mad. 4/1-a ve 5/1) ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunan davaya dair mahkemece kendiliğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Temerrüt nedeni ile tahliye ve alacak istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde; ecr-i misil alacağına yönelik davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Görevin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği-
8. HD. 26.06.2018 T. E: 2017/8869, K: 14413-
Boşanma kararı kesinleşmesine rağmen davacıya ait konutta davacının rızası hilafına haksız olarak oturmaya devam ettiği iddia edilen davalı eski eşe karşı açılmış ecrimisil davasının (dava dilekçesinde, davalı aleyhine 15 aylık kira parasının ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş ise de) asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Sözleşmenin, tarafların özgür iradesi ile düzenlendiği; davacı ve davalının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca kişisel hakka dayanarak talepte bulunduğu; bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargının değil, adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu-
Tesbit öncesi sebebe dayalı ve tapulama komisyonunca verilen karara, itiraz davasına bakmaya kadastro mahkemesinin görevli olduğu-
Yasal mirasçıların, mirasbırakandan, miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları- Davalının elinde bulunan mirasbırakana ait hayvanlar üzerinde de miras payı oranında hakkı bulunduğu ileri sürülerek, bu mallardan da hak talep edildiğinden, bu menkul mallar üzerindeki miras ortaklığı sürdüğü müddetçe, davacıya hayvanlar sebebiyle davalının miras payı oranında bir ödeme yapması hukuken mümkün olmadığına göre, davacının mirasbırakandan intikal eden hayvanlarla ilgili isteğinin, ortaklığın giderilmesi niteliğinde (TMK. mad. 642) olduğu ve bu konuda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.