22. HD. 28.03.2019 T. E: 2016/8339, K: 6827-
Tespiti talep edilen ve uyuşmazlık konusunu oluşturan 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasındaki çalışma döneminin işverence bildirim konusu yapılmadığı ve blok çalışma dönemi olan 1990/2 nci dönem ilâ 30.08.1995 tarihleri arasındaki çalışma döneminin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiği ile 06.02.2019 tarihinde dava açıldığı gözetildiğinde uyuşmazlık konusu 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği-
Davacının iş sözleşmesi ihbar tazminatı içermeyen ikale sözleşmesi ile sona erdiğinden ve ikalenin irade fesadına dayandığı da iddia ve ispat edilemediğinden kıdem tazminatının ikalede ödemeye esas alınan farkının hüküm altına alınması gerektiği-
Sefer sayısı ve sefer başı sefer priminin tespiti yolu ile belirlenecek sefer priminin normal ücretin bir parçası kabul edilerek tüm alacak kalemlerine ilişkin hesaplamaların buna göre yapılması gerektiği- Aynı mesai sistemine tabi olunan, davalının aynı işveren olduğu önceki bir emsal davada kabul edilmiş olan yaz aylarında haftada 18 saat fazla mesai, kış aylarında haftalık 9 saat fazla mesai tespitinin bu dosyada da kabulü ile sonuca gidilmesinin, kışın 18 saat fazla mesainin kabulüne göre daha doğru olduğu- Fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, davacının sefer primi ücretinin aylık garanti ücretine dahil edilerek bulunacak ücret meblağının esas alınması gerektiği; bu şekilde bulunacak normal ücret üzerinden fazla mesai ücretinin sadece %50 zamlı kısmının hesaplanması gerektiği-
Özel Dairenin ikinci bozma kararında belirtilen araştırmaların yapılmasının gerekip gerekmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna yetmiş gün çalışmasının bildirilmesine rağmen fiili çalışma iddiasının olmadığı ve davalılar aleyhine işbu dava konusu taleplerin istendiği dönem ile aynı dönem için açılan hizmet tespit davasında davalı Kocaman İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden verilen husumetten red kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği de göz önünde bulundurulduğunda farklı tüzel kişilikleri bulunan, grup şirketi olan davalı şirketler arasında organik bağ (hukukî ve fiili irtibat) bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının tüm çalışma süresine ilişkin işçilik alacaklarından davalı şirketlerin birlikte sorumlu tutulmalarının gerekip gerekmediği-
Fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine-
Davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı önceki hizmet süresi dikkate alınarak dönem TİS hükümlerine göre derece ve kademesi belirlenmelisi, buna göre yevmiyesinin tespiti ile varsa fark alacakları hüküm altına alınması gerektiği-
Geri alım istemi-
Dava dışı işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” olduğunun anlaşılması karşısında uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun’un 3/II-(D) bendine göre el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların hakkında iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanacağından malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları kollarına tabi olamayacakları ve bu hükmün sonucu el halıcılığı dokuma işinde çalışmaya başlanılan tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin mümkün olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.