Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, 09/10/2012 tarihinde verilen ilk kararın bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemece maddi tazminat yönünden yazılı gerekçeyle yeniden hüküm tesis edildiği anlaşıldığından ve manevi tazminatın miktarının temyiz etmeyen davalılar yönünden de yeniden değerlendirilerek indirilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması-
Aynı zamanda kat maliki de olan yöneticinin kendisine ait bağımsız bölümdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedeli ile ortak yerlerdeki eksik iş ve ayıplı imalatların bedelinden tapudaki arsa payına düşen kısmın tahsilini talep edebileceği-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı tazminat istemi-
Dava dilekçesinde kıdem tazminatını temerrüt tarihinden itibaren faizi ile talep ettiği, asıl davada ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatına temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep ettiği ve birleşen dosyada dava dilekçesi ile yine kıdem tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ettiği görüldüğünden kıdem tazminatına asıl dava ve birleşen davada kıdem tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile hüküm altına alınması gerektiği-
Mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık, tereddüte mahal vermeyecek ve infaza elverişli şekilde tahsile dair hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresinin tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanması gerektiği- Beyanlar nazara alındığında yazı içeriğinin görünür gerçeğe uygun olduğu, yazının içeriği itibarıyla çok sayıda süt üreticisini ilgilendiren bir konuda yazılması nedeniyle kamu yararının gerçekleştiği, yazıda kullanılan ifadeler ve yazılış şeklinin de eleştiri sınırlarını aşmadığı, davacının kişilik haklarının ihlal edilmediğinin kabulü gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
4. HD. 12.04.2023 T. E: 2424, K: 5324
Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının daha fazla olduğu anlaşılıyor ve istem bölümünde "fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması” ya da “alacağın şimdilik şu kadarını dava ediyorum” şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise bu husus, davanın kısmî dava olarak kabulü için yeterli sayıldığı- Somut olayda; davalı vekilince ileri sürülen alacağın ıslah edilen miktarına ilişkin zamanaşımı def'i mahkemece değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının, dava dışı X şirketi ile kar payı ortaklık sözleşmesi yaparak sessiz ortak olup bir miktar para yatırdığı- Ortaklık sertifikası aslını düzenleyen dava dışı Y ile davalı şirketlerin X Şirketler topluluğuna dahil şirketler olup, tüzel kişilik perdesinin aralanması kuralı gereği davalıların sorumluluğunun söz konusu olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.