İtirazında “kiralayana kira borcu bulunmadığını, borcun tamamını ödediğini” belirtmiş olan kiracının, açıkça aylık kira miktarına (ve sözleşmedeki artış koşuluna) karşı koymamış olması halinde, takip talebinde istenen alacak miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekeceği; kiracının “takip konusu borcu ödediğini” İİK.’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlayamamış olması halinde, icra mahkemesince temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilerek “itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine” karar verilmesi gerekeceği-
“İtirazın kaldırılması” istemi üzerine icra mahkemesince, bu istemin kabul veya reddine yönelik karar oluşturması gerekirken, “yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının…icra müdürlüğüne gönderilmesine” şeklinde hüküm kurulamayacağı-
Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin kararın kesinleşmeden takibe konabileceği ve İİK.nun 68/1. maddesindeki belgelerden olması dolayısıyla itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Tazmin edilen (ödenen) teminat mektuplarına dayanılarak genel haciz yolu ile takip yapılabileceği–
Kesin borç ikrarını içermeyen ipotek nedeniyle borçluya «örnek: 6 icra emri» gönderilemeyeceği—
Alacaklı tarafça İİK’nun 68. maddesi kapsamında bir belge dosyaya sunulmadıkça, icra mahkemesince “itirazın kaldırılmasına” karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmezler ise de, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı konuda ve aynı taraflar arasında daha önce verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil edebileceği-
Takibe dayanak kira sözleşmesindeki imzalar açık ve kesin olarak reddedilmediğinden, kira sözleşmesinin varlığı ve içeriğinin sözleşmenin özel şartlarına göre belirlenen kira alacağının takip hukuku bakımından kesinleştiği- Kira sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu, kiralanan taşınmazın kiracılara teslim edilmediği itirazı karşısında alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiğinin ileri sürülemeyeceği- Kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın kiracılara teslim edilmediğine dair bir hüküm bulunmadığına göre, kiracı borçluların "kiralananın kendilerine teslim edilmediği" iddiasını İİK 269/c- 1 uyarınca yazılı belgelerle kanıtlamak zorunda olduğu- Borçluların itirazlarını bu nitelikteki belgelerle ispat edip edemeyeceğini incelemek ve sonuca varmak icra mahkemesinin yetkisi ve görevi içerisinde olduğundan, alacaklının itirazın kaldırılmasını istemesinde yargılamayı gerektir bir durum bulunmadığı- İspat yükü ters çevrilerek alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- "TBK 301 uyarınca, borçlular itirazında kiralananın teslim edilmediğini bildirdiğinden bu konu tartışmalı olduğuna göre kira sözleşmesinin delil olmayıp, yazılı delil başlangıcı olabileceği, icra mahkemesinin dar yetkili olup, çekişmeli hususlarda yargılama yaparak karar veremeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Borçlu vekilinin cevap dilekçesinde borcun tamamının ödendiği bildirildiğine göre, artık itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince incelenmesi sırasında, alacaklının dayandığı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığını araştırmaya gerek olmadığı-
Alacaklının ödünç sözleşmesi başlıklı belgeye dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı, anılan belgede paranın takip borçlusu tarafından alındığına dair bir kaydın olmadığı, borçlu tarafından paranın alındığı da kabul edilmediği, bu durumda söz konusu belge İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığından alacağın tahsilinin yargılamayı gerektireceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.