Yaklaşık 3 yıla yakın bir süreye ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında davacı işçiden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakaların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi gerektiğinden ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin ve davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Çekişmeli yargıda duruşma ve taraf teşkili yapılmadan karar verilmemesi yönündeki genel kuralın istisnasının HUMK. m.7’de açıklandığı, burada mahkemenin önüne gelen davada açıkca kendisinin görevli olmadığı anlaşılıyorsa, duruşma yapılmadan görevsizlik kararı verebileceği, somut olayda; böyle bir durum da söz konusu olmadığından, mahkemenin davalı idareye yasaca tanınan 30 günlük cevap süresini beklemesi gerekeceği, eğer tayin edilen duruşma gününden önceki bir tarihte duruşma yapılabilmesi için her iki tarafın birlikte başvurup bir tarih belirlemesi ve hakimin de bunu uygun görmesi gerekeceği, bu koşul oluşmadan yanlardan birinin başvurusu ile diğer yanın Anayasal savunma hakkını kullanmasına imkan vermeden yargılama yapılmasının usule ve yasaya aykırı olacağı-
Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...ret tarihinden başlayarak altı ay içinde...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığı-
Alacaklısını zarar sokmak kasdıyla mevcudunu eksiltmek suçundan sanığa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesinin, sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına neden olacağı-
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Hak arama özgürlüğü kapsamında savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmaksızın ve varsa tanıklar dinlenmeksizin ya da dinlenmesine gerek görülmemesi halinde gerekçesi de belirtilmeksizin karar verilmesinin yanlış olduğu ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği-
Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.