Dava konusu alacağın likit (belirlenebilir) olması nedeniyle İİK 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Satışa ilişkin faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, dava konusu faturaların açık fatura olduğu, açık faturaların bedelin ödenmediğinin karinesi olduğu, bu karinenin aksinin borçlu tarafından ispatlanması gerektiği, bu hususa dair ispatın yapılamadığı gerekçesiyle alacak davasının kabulüne karar verildiği-
Bilirkişi raporunun şirket merkezinde yerinde yapılan incelemelere dayandığı, davalı tarafından dosyaya sunulduğu iddia edilen faturalar ve belgelerin mahkeme kasasında durması nedeniyle değerlendirme konusu yapılmadığı, bu belgelerin sonuca etkili olup olmadığı hakkında açıklama bulunmadığı, mali bilirkişi tarafından verilen raporda alacakların nereden doğduğu, davalı zimmetinde olup olmadığı, faturaların açık veya kapalı fatura niteliğinde ve tahsil imkanı olup olmadığı, tahsil imkanı varsa bunda davalının kusuru bulunup bulunmadığı zararın miktarı konusunda yeterli denetime elverişli şekilde açıklık bulunmadığından karar gerekçesinin yetersiz olduğu-
İcra takibi borçlu Tarsus Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından, belediyenin taraf olduğu bu takipte belediyeyi 5393 Sayılı Belediye Kanununun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanının temsil edeceği, Belediye Başkanının kanundan doğan bu yetkisini kullanması için bir vekil atayabileceği, takip işlemi Avukatlık Kanunun 35. maddesi uyarınca adli işlem niteliğini taşıdığından bu vekilin baroda yazılı avukat olması gerekeceği, Belediye Başkanının bu yetkisini herhangi bir sözleşme veya yönetmelik ile su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği-
Resmi satış belgesinde “satıcı yukarıda nitelikleri ve bedeli yazılı aracı alıcıya hali hazır durumu ile satarak bedelin tamamını aldığını ve aracı teslim ettiğini” beyan ederek satış bedelinin tahsil edildiği belirtilmiş olup aynı tarihte açık fatura düzenlenmesinin resmi senedin aksini kanıtlamaya yeterli olmadığı-
Borçlu gemi üzerinde kanuni rehin hakkının tespit ve tesisi, 155.577,12 TL gemi alacağının davalılardan tahsili istemi-
Faturanın altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanmasının o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında alacaklının fatura bedelini tahsil etmediğini kanıtlaması gerekeceği-  Fatura asıllarından faturaların altının imzalandığı ve fatura üzerine “kayıtlara işlendi” ibaresini içerir kaşe basıldığı, görünüş itibariyle faturaların kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmışsa da, fatura asılları üzerindeki imzaların inkar edilmesi karşısında, fatura asılları üzerindeki imzaların davacıya ait olması halinde bu faturaların kapalı fatura niteliğinde olması nedeniyle fatura bedelinin tahsil edilmediğine ilişkin ispat yükünün davacıda, imzaların davacıya ait olmaması halinde ise faturaların açık fatura olduğunun kabulüyle bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olacağı-
Davaya konu mala ait fatura davalının ticari defterine işlenmiş olup davalının ticari defterleri ticari usule uygun tutulmuş olmasa dahi bu durumun davalı aleyhine delil teşkil etmesine engel olmadığı, bu halde malın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekeceği-
İtirazın iptali davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.