İcra takibi borçlu Tarsus Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından, belediyenin taraf olduğu bu takipte belediyeyi 5393 Sayılı Belediye Kanununun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanının temsil edeceği, Belediye Başkanının kanundan doğan bu yetkisini kullanması için bir vekil atayabileceği, takip işlemi Avukatlık Kanunun 35. maddesi uyarınca adli işlem niteliğini taşıdığından bu vekilin baroda yazılı avukat olması gerekeceği, Belediye Başkanının bu yetkisini herhangi bir sözleşme veya yönetmelik ile su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği-
Resmi satış belgesinde “satıcı yukarıda nitelikleri ve bedeli yazılı aracı alıcıya hali hazır durumu ile satarak bedelin tamamını aldığını ve aracı teslim ettiğini” beyan ederek satış bedelinin tahsil edildiği belirtilmiş olup aynı tarihte açık fatura düzenlenmesinin resmi senedin aksini kanıtlamaya yeterli olmadığı-
Borçlu gemi üzerinde kanuni rehin hakkının tespit ve tesisi, 155.577,12 TL gemi alacağının davalılardan tahsili istemi-
Faturanın altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanmasının o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında alacaklının fatura bedelini tahsil etmediğini kanıtlaması gerekeceği-  Fatura asıllarından faturaların altının imzalandığı ve fatura üzerine “kayıtlara işlendi” ibaresini içerir kaşe basıldığı, görünüş itibariyle faturaların kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmışsa da, fatura asılları üzerindeki imzaların inkar edilmesi karşısında, fatura asılları üzerindeki imzaların davacıya ait olması halinde bu faturaların kapalı fatura niteliğinde olması nedeniyle fatura bedelinin tahsil edilmediğine ilişkin ispat yükünün davacıda, imzaların davacıya ait olmaması halinde ise faturaların açık fatura olduğunun kabulüyle bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olacağı-
Davaya konu mala ait fatura davalının ticari defterine işlenmiş olup davalının ticari defterleri ticari usule uygun tutulmuş olmasa dahi bu durumun davalı aleyhine delil teşkil etmesine engel olmadığı, bu halde malın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Taraflar arasında düzenlenen 18.10.2004 tarihli sözleşmenin, fatura içeriğinin kesinleşmesi ve faturanın taraf defterlerine kaydedilmiş olması nedenleriyle değiştiğinin kabulü ile davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli fatura içeriğindeki gibi 3016 müşteri ve 25 Euro kişi başı ücretten hesaplama yapılarak; davacı tarafın ödediği belirlenen avanstan davalı şirketçe ödenen miktar düşülmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek ve varsa davacının alacağının tahsiline hükmedilmesinin gerekeceği-
Açık olarak düzenlenmiş olan faturaların altlarına bedeli tahsil edilmiştir kaşesi vurulmuş olup, davalı şirketin ödeme savunması bulunmamakla birlikte, takip ve dava dayanağı faturaların bu yönden araştırılarak, kapalı fatura olduğunun anlaşılması halinde, fatura bedellerinin ödenmediği yönünde ispat yükünün davacıda olduğunun gözetilmesi gerektiği- Davacı taraf, davalı tarafından yurt dışından getirilen malların kendi antreposuna nakledildiğini, bu şekilde antreposuna konulan malların antrepo bedellerinden davalının sorumlu olduğunu bildirerek eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı taraf ise, malların davacı antreposuna kendi istekleri ile nakdedilmediğini, gümrük idaresinin isteği doğrultusunda nakledildiğini, açılan ceza davasında beraata karar verildiğini, yargılama giderlerinden de kamunun sorumlu olduğunun hüküm altına alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş olup mahkemece konuya ilişkin ceza dava dosyası getirtilip, gümrük işlemleri kaçakçılığı işinden anlayan bir bilirkişinin de içinde bulunduğu heyetten, taraf ticari defterleri, tüm dosya kapsamı, ceza dava dosyası kapsamı ile gümrük işlemleri bağlamında davalının davacının talep ettiği antrepo bedelinden sorumlu olup olmadığı hususunda rapor alınıp, davalının sorumluluğunun bulunduğunun anlaşılması halinde, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı gözetilerek, davalının sorumlu olacağı miktara ilişkin rayiç değerlerin tespiti ile belirlenecek miktara göre sorumlu olacağı gözetilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği Takip talebinde işlemiş temerrüt faizi istenilmiş olmasına ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 25 oranında faiz işletilmesi talep edilmiş bulunulmasına rağmen, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetilmeksizin, mahkemece asıl alacak ve bu asıl alacağa ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor