Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 20. maddesine göre, kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın bütün ortak yerlerinin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım gideriyle aidat gibi ortak giderlere ve bu giderler için toplanacak avansa kendi arsa payları oranında katılmak zorunda olup, gider veya avans payının tamamını ödemeyen kat maliki geciktiği günler için 14.11. 2007 tarihinden önce aylık %10 ve bu tarihten sonra ise %5 hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olacağı-
Uyuşmazlığın davada taraf olan şirketler arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı, davacı şirketin bu ticari ilişki kapsamında davalı şirket yetkilisine para gönderdiği, davalının şirket yetkilisi olarak bu ödemeyi alarak yetkilisi olduğu davalı şirkete verdiği ihtilafsızdır. Bu durumda açıklanan bu yön gözetildiğinde, davalı şirket yetkilisine husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek, bu davalı hakkında açılan davanın reddi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
12. HD. 12.04.2016 T. E: 6681, K: 10765-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmekle, itirazın iptali davalarında “yetkili icra dairesinde takip yapılması” dava şartlarından olup, bu durumda mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı sonuçlandırıp oluşacak duruma göre diğer talepleri inceleme konusu yapması gerekeceği-
Gemi alacağına dayalı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemi-
Aynı takibe ilişkin olarak alacaklının ikame ettiği itirazın iptali davasında verilen hüküm ile buna dayanak takipte istenilip itirazın iptali davasının müddeabihinin içinde yer alan "işleyecek faiz miktarına" ilişkin menfi tespit istemli  davanın dayanağı olan olay ve olgular aynı olduğundan ve işleyecek faiz oranı, itirazın iptali davasında verilen karar ile kesinleştiğinden, bu miktarın başka bir mahkemede menfi tespit istemiyle yeniden tartışılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığı- "Menfi tespit davasının "hukuki yarara" ilişkin dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği ve direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulmasının yerinde olacağı" şeklindeki görüş ile; "Ödeme emrinde açıkça işleyecek faize itiraz edilmemiş olması nedeniyle itirazın iptali davasını gören mahkemece bu hususa girilerek hüküm tesisinin mümkün olmadığı, işleyecek faizin bu yönde ödeme emrine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığından takip hukuku anlamında kesinleştiği ancak bu durumun maddi anlamda kesin hüküm kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, borçlunun takipte kesinleşen faizle ilgili menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.