Uyuşmazlık, davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir...
Trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle ödenen işgöremezlik tazminatının rücuen tazminine yönelik ../... -2- 2016/1967 2018/11635 olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davanın, menfi tespit ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin olduğu, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, icra inkar tazminatına hükmedileceği, icra inkar tazminatının, asıl alacağa dahil olmayıp talep edilmesi borçlu iradesine bağlı olan fer 'i bir hak olduğu, “davanın kabulüne ancak icra inkar tazminatının reddine” karar verildiğinde, davacı aleyhine yargılama giderine karar verilemeyeceği-
Davacının, davalılardan bonoya dayalı alacağına binaen yapılan takibe vaki itirazların iptaline-
Bölge adliye mahkemesinin, dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebeplerinin tadadi olarak değil tahdidi olarak sayıldığı ve bunlar arasında "Delillerin eksik toplanması"nın bulunmadığı-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılması halinde tazminat öngörüldüğünden, kabul beyanı karşısında imza incelemesi yapılmayacağından, mahkemece icra inkar tazminatı hükmedilmemesinin bu nedenle doğru olduğu-
Alacaktan doğan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Davacı alacaklı, icra takibinde asıl alacak ve faiz toplamı üzerinden takipten itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuş ve mahkemece de talep gibi karar verilmiştir. Davacının takipte işlemiş faizle birlikte toplam alacağına yeniden faiz talep etmesinin BK.’ nun 88/son maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeden, faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasını gerektireceği-
Tacir olan borçlu bankanın, BK.'nun 21. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 28) öngörülen «hiffet» veya «tecrübesizlik» hallerine dayanamazsa da, «müzayaka» halinden istifade etmek suretiyle meydana gelen edimler arasında açık bir nisbetsizlik bulunan hallerinde «talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu» ileri sürerek akdi feshedebileceği–
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalının, kefalet limiti dahilinde ödenmeyen kredi borcundan sorumlu olduğu- Sözleşmede açık bir hüküm bulunmadıkça çek garanti bedelinden sadece asıl borçlunun sorumlu olacağı ve bu tutarın kefilden talep edilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmede kefilin garanti bedelinden de sorumlu olacağına dair hüküm bulunmayışı nedeniyle bu tutarın kefil olan davalıdan istenilemeyeceği- 

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.