ZMSS sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhinde açılan rücuen tazminat istemi-
Çıkarılan muhtıra tebliğine rağmen temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması halinde, mahkemece/Yargıtayca kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği- Fatura ve veresiye fişlerine dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkin davada, davacı tarafından dava konusu faturalar içeriği malların teslim edildiğine dair teslim alan isim ve imzası bulunan veresiye akaryakıt teslimat fişleri sunulmuş, mahkemece de HMK. mad. 171 uyarınca imzalı teslim fişlerine ilişkin malların teslim alınıp alınmadığı hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesi gönderilmiş olup, davalı davetiyede belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmeyerek beyanda bulunmamış olduğundan isticvaba konu hususlar davalı tarafından ikrar edilmiş sayılacağı-
Satın alınan taşınmaz hissesi üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılması için davacıların dava dışı Büyükşehir Belediyesine, davalının borçlarına karşılık ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemi-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Avalistin diğer avalistlere rücu hakkının olmadığı, avalistin ödediği meblağın tamamını lehine aval verdiği kimseden isteyebileceği-
Borçlunun dayandığı ve aslı ibraz edilen kira sözleşmesindeki imzanın davalı alacaklı tarafından inkar edilmesi halinde İİK.’nun 269c/II maddesi gereğince İİK.’nun 68. maddesine göre “sözleşmedeki imza”nın davacı alacaklıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın 2010 yılında açıldığı menkul rehninin ise dava açıldıktan sonra mahkeme kararı ile kaldırıldığından dava tarihi itibariyle davacı bankanın dava açmakta haklı olduğunun kabulü ile harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerektiği-
Tazminat davası-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davada, sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, güvenlik şirketince sağlanacak teçhizatın davalıda kalacağına bir başka deyişle davalı uhdesinde bırakılacağına dair bir hüküm bulunmadığından, bariyerlerin davacıya ait olduğu konusunda şüphe olmadığı, davalının da bariyerler ile ilgili kendisinin aldığı ya da kendisine ait olduğu gibi bir beyanı olmadığından; bariyerlerle ilgili bedel talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince muaccel olmayan alacağın tahsili istenmiş olduğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.